Son bin yıldır, Kaderini terk eden, kaybolmuş duyguların hepsi birden sanki yüksekçe bir yerden yuvarlanır gibi ona çarpmıştı. Sebastian, diğer duygularını bastırmaya yetecek kadar büyük bir ateşle Kaderin'in şehvetini harlayıncaya kadar, kadının içindeki korku, neşe, özlem ve inkâr edilemez cinsel açlık duyguları birbi- riyle
Sayfa 33
Aşkın da hayırlısı, sonra kafanda patlıyor o şimşek.
Ona göre aşk, aniden büyük gürültüler, ışıklar ve şimşeklerle gelen bir şey olmalıydı.
Reklam
Bu kısım aniden ilgimi çekti.
Konserler ve sirkler, pazarlar ve alışveriş merkezleri kalabalıktır. Görmeyen ve duymayanlar için yapılmıştır buraları. Gördüklerini ve duyduklarını zannetsinler diye her şey çok büyük ve gürültülüdür. Ve bir kandırmacadan başka bir şey değildir bunlar. Herkes herkesle aynı şeyi gördüğünü ve duyduğunu düşünsün diye yapılır bunca şey. Çünkü herkesle aynı şeyi gördüğünü düşünen kendi körlüğünden kuşku duymak zorunda kalmaz ve bu konuda hiç olmadığı kadar çok desteklerler birbirlerini. Görünenlerden bu nedenle şikayetçidir Nietzsche. Gürültüden ve kalabalıklardan bu nedenle bulanır midesi. Asıl olanın sesini kıstığı için nefret eder onlardan.
454 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Lübnan'lı bir baba ve Suriyeli bir anneden olan üç çocuğuyla yaşayan Nasr ailesi, Kaliforniya’ya yerleşmişlerdir. Babaları; Beyrut, Brooklyn, Austin, Kaliforniya çölü olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılarak göç hayatı yaşamış aileyi, ayakta ve birarada tutmaya çalışır. Ailenin baba evi Lübnan’da kalmıştır. Bir gün babaları vefat
Kundakçıların Şehri
Kundakçıların ŞehriHala Alyan · Perseus Yayınları · 20234 okunma
Fön tutmadığı için çareyi kestirmekte bulduğu kıvırcık saçları kısacık ve sekilsizdi. Büyük annesinin tüm uyarilarina rağmen yemekten vazgeçemediği tırnakları, oje sürüklemeyecek kadar biçimsiz yüzünde beliren sivilceler tüm kapaticilara kafa tutacak kadar inatçıydi. Geniş omuzları ve aniden uzamaya başlayan boyuyla alımlı bir genç kızdan çok yeni yetme bir delikanlıyı andırıyordu. Giysi dolabı ise mini etekler ve elbiseler yerine vücut hatlarını gizlemesi için seçtiği ve onu olduğundan da iri gösteren bol tişörtlerin kargo pantolanlarinın ve oduncu gömleklerinin işgali altındaydı.
Beyaz cücenin kütlesi Chandrasekhar limitine ulaştığında beyaz cüce aniden çökerek Dünya boyutundan bir dağ boyutuna iner. Bu olurken bir nükleer tepkime dalgası karbonu oksijene dönüştürerek yıldızın yapısındaki maddelerden geçer. Bu süreç devasa miktarda enerji açığa çıkarırken beyaz cücenin ilk halindeki kütlesinin yaklaşık yarısı eser miktarda kükürt ve silikon gibi elementle birlikte demire dönüştürülür ve patlamayla uzaya saçılır. Mutfak bıçaklarınızdaki çeliği yapmak için kullanılan demir bu şekilde oluşmuştur. Kalan materyal, elektronlar ve protonlar daha çok nötron meydana getirmek üzere sıkıştığı için hiçbir proton barındırmayan bir nötron topu (bir atom çekirdeğiyle aynı yoğunlukta olan dağ boyutundaki bir yıldız) haline gelir. Tip I süpernova patlamasında açığa çıkan enerjinin çoğu, karbon ve oksijenin demire dönüştürülmesinden kaynaklanır. Ancak Tip II süpernovada çıkan enerjinin büyük kısmı, kütleçekiminden ileri gelir.
Reklam
·
Puan vermedi
Genişleyen Ufuk Daralan Vizyon
Genişleyen Ufuk Daralan Vizyon            ༄ ༄ ༄ İnsanlığın yeryüzündeki nefesi, tarihi tarih yapan kaydetme ve aktarma çabasıdır. Varoluşsal bir kimliğin tanımı tarihin oluşumunda en büyük bahanedir. Geçmişin izleri, her an var olan hayat nefesiyle bulmaya, kayıt altına almaya bir gayrettir. Geçmiş yaşantıların bulunan her şeyi bir
Uygarlık Yargılanıyor
Uygarlık YargılanıyorArnold J. Toynbee · Kronik Yayınevi · 202362 okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Güzel başlayan, iyi ilerleyen, anlamsız bir sonla biten bir kitap; Sputnik Sevgilim. Sputnik kelime anlamı olarak ‘yol arkadaşı’ demekmiş. Ayrıca Sovyetler Birliği’nin 1957 yılında uzaya fırlattığı ilk yapay uydunun ismi Sputnik’miş. Kitabın adı da buradan geliyor. Kitapta üç karakter var, bu üç kişinin aralarındaki ilişkiyi okuyoruz. Kitabın anlatıcısı öğretmen K, Sumire’ye aşık. Sumire ise kendinden yaşça büyük ve evli bir kadin olan Myu’ya aşık. Myu da Sumire’ye aşık fakat ona karşı cinsel bir istek duymuyor. Japonya’da başlayan ilişkiler sarmalı, Yunan adalarına uzanıyor. Sumire ve Myu tatil yaparken, Sumire aniden ortadan kayboluyor. Myu’nun, K’dan Sumire’yi aramak için yardım istemesi üzerine, K hiç düşünmeden Yunanistan’a gider. Kitabın yarısı bu arayış ile geçiyor. Kitabın Yunanistan bölümlerini daha çok sevdim, tasvirleri çok iyiydi. Kitabın mekanı Yunanistan olunca haliyle Türkiye’den de bahsediliyor. Milliyetçi duygular biraz rahatsız olacak şekilde. Yazarın anlatımı sade, dili yalın. Erken yaş kitabı yazacağım ama kitapta lezbiyen bir ilişki ve detaylandırılmış erotizm bölümleri var. O yüzden kesinlikle + 18 bir kitap. Haruki Murakami, uzak doğu edebiyatında beğendiğim bir yazar. Bu kitabı çok beğenmesem de, diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim.
Sputnik Sevgilim
Sputnik SevgilimHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20165,7bin okunma
Facebook, “varlığı senkronize etmeye" yönelik daha geniş kapsamlı çağdaş ve (teknik) tertip kapsamında, oldukça ironik bir biçimde ötekinin yüzünü yok ederek yerine daha kısa ve öz bir mevcudiyet, daha hafif bir dokunuş getirir. Bu durum etkileşimlere farklı bir senkronizasyon türü getirir: "yaşam eksenleri boyunca yolları bir ya da
Sayfa 57 - 58 - PdfKitabı okudu
Ölmek için he­nüz erken.
Yoksa o gün gelip çattı mı? Yoksa kabuslarının hakikate dönüşeceği zaman, şimdi mi, bu an mı? Ama tuhaf, içinde bir sevinç beliriyor. Evet, apaçık hissediyor karnından yükse­len sevinci. Neden olmasın? Belki de en hayırlısı bu. Böylece sona erer yıllarca süren bu işkence... Böylece günahlarının kefaretini ödemiş olur. Hiç beklemediği anda aniden bütün ruhunu ele geçiren bu teslimiyet hoşuna gidiyor. Katilinin yaklaştığını, silahının horozunu kaldırdığını, tetiğe dokun­ duğ u nu, büyük bir patlamayla öne doğru savrulduğunu ya­ şar gibi oluyor, hatta ağzındaki kanın tadını bile duy u yor.
Reklam
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Durgun bir denizde aniden beliren bir fırtınaydı içindekiler.Ha koptu ha kopacak. Ne zaman duracağı belli değildi. Birden bir gemi meydan okurcasına ilerlemeye başladı fırtınanın içinde. Büyük dalgaları delip geçiyordu. Adeta kafa tutuyordu fırtınanın zorluklarına. Sanki arkasından gelen aydınlığı görmüştü. Z.T
"Ne zaman başkalarının yanında olsam, o korkunç sessizliklerden birinin aniden ortaya çıkması ihtimaline karşı sürekli tetikteydim. Doğam gereği suskun biri olsam da, sanki büyük bir zafer ya da korkunç bir yenilgi ipin ucundaymış gibi, çaresizce soytarılığıma devam etmek zorunda hissederdim."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.