Kantocu peruz sahiden yaşadı mı patron?’ Bu dize ‘Kınar Hanımın Denizleri’nde yer alan ‘Bir Elişi Tanrısı İçin Ağıt?’ şiirinin son dizesidir. Söz konusu ettiğimiz şiir 1956 yılında yazılmış. Bir tarihi kurcalamak için sorar bu soruyu Ece Ayhan, ama önce Kantocu Peruz (Terzekyan) kimdir ona bakalım. Türk yazınının fuhuş başlığı altında görmeyi
Burhan Sönmez, yazdıklarını merak ettiğim bir yazar.Kimi kitabını çok beğeniyorum kimini beğenmiyorum.Kesinlikle kalemi güçlü bir yazar ama bunu biliyorum.
Taş ve Gölge, Ermeni mezartaşı ustası Avdo'nun Urfa'dan Mardine, Ankara Merkez Cezaevin'den İstanbul'a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan, 80 yıllık hikâyesini
İnsan zihni gerçekten de olağanüstü bir şey. Göklerin ihtişamını ve maddenin temel bileşenlerinin inceliklerini kavrayabiliyor. Ancak her bir zihin potansiyeline bütünüyle ulaşmak için bir kıvılcıma, eşdeyişle sorgulama ve merak duygusuna ihtiyaç duyar.
Bu kıvılcım genellikle bir öğretmen tarafından ateşlenir. Ögretmenlik yapilacak en kolay kişi değildim, zira okumayı ögrenmek konusunda yavaştım ve el yazım da bozuktu. Ancak on dört yaşındayken St. Albans'taki öğretmenim Dikran Tahta enerjimi nasıl kullanabileceğimi göstermiş ve beni matematik konusunda yaratıcı bir şekilde düşünmek adına teşvik etmişti. Bir başka deyişle evrenin bizatihi kendisinin taslağı olarak matematiğe gözlerimi açmıştı. Müstesna insanların ardına bakarsanız müstesna bir ögretmen görürsünüz. Her birimiz, büyük ihtimalle bir öğretmen sayesinde hayatta neler yapabileceğimize karar veriyoruz.
Gelgelelim egitim, bilim ve teknoloji araştırmaları daha önce hiç olmadıgı kadar tehlike altında.
Büyük Dikran, yeni inşa edilen Diyarbakır'ı değişik ırklarla doldurur. Ve bu ırklar birbirileri ile karışır.
Dikran, Lugullos ile savaşmak için askeri ordusunu değişik ırktaki gruplarla kurmuştur. Eski Ermeniler, eski Kürtlerle beraber siyasi ve askeri yönden birleşerek eski çağlardan başlayarak kendi özelliklerinden bir şey kaybetmeden aynı topraklarda yaşamışlardır.
Meclis ki hiçbir işi
Hükme etmez iktiran
Büyük Türkiye derler;
Asıl küçükte hicran.
Türk'e karşı Kürt, Moskof,
Mişon, Vasil ve Dikran.
Bir çözülüş, bir kopuş
Cinnet üstü bir buhran
24 Nisan’ın yalnızca bir ulusal sorun bağlamında tartışılması büyük talihsizlik. Oysa 24 Nisan 1915, Osmanlı’nın ya demokratikleşip dönüşme ya da yerinde sayıp dağılma çatalında yol ayrımı noktasıydı. Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı, daha türdeş (homojen) bir nüfusla başbaşa kalır. Balkanlardaki Hıristiyan uyruklar Sırbistan’dan başlayarak
İnsan zihni gerçekten de olağanüstü bir şey. Göklerin ihtişamını ve maddenin temel bileşenlerinin inceliklerini kavrayabiliyor. Ancak her bir zihin potansiyeline bütünüyle ulaşmak için bir kıvılcıma, eşdeyişle sorgulama ve merak duygusuna ihtiyaç duyar.
Bu kıvılcım genellikle bir öğretmen tarafından ateşlenir. Açıklamama izin verin. Öğretmenlik yapılacak en kolay kişi değildim, zira okumayı öğrenmek konusunda yavaştım ve el yazım da bozuktu. Ancak on dört yaşınday ken St. Albans'taki öğretmenim Dikran Tahta enerjimi nasıl kullanabileceğimi göstermiş ve beni matematik konusunda yaratıcı bir şekilde düşünmek adına teşvik etmişti. Bir başka deyişle evrenin bizatihi kendisinin taslağı olarak matematiğe gözlerimi açmıştı. Müstesna insanların ardına bakarsanız müstesna bir öğretmen görürsünüz. Her birimiz, büyük ihtimalle bir öğretmen sayesinde ha yatta neler yapabileceğimize karar veriyoruz.
Muazzam bir eseri geride bıraktık ve en başta söylemem gerekiyor ki uzun bir inceleme olacak. Ömer Seyfettin adına sitemizde belki de en uzun inceleme olacak. Bunun 2 temel sebebi var. Birisi yazarı tanıtmak ve onun eserlerine olan saygıyı göstermek, diğeri de eklenen kitapların çok fazla olması hasebiyle bilgi kirliliğini engellemek. Bu yüzden
İnsan zihni gerçekten de olağanüstü bir şey . Göklerin ihtişamını ve maddenin temel bileşenlerinin inceliklerini kavrayabiliyor.Ancak her bir zihin potansiyeline bütünüyle ulaşmak için bir kıvılcıma ,eş deyişle sorgulama ve merak duygusuna ihtiyaç duyar.
Bu kıvılcım genellikle bir öğretmen tarafından ateşlenir . Açıklamama izin verin.Öğretmenlik yapacak en kolay kişi değildim,zira okumayı öğrenmek konusunda yavaştım ve el yazım da bozuktu.Ancak on dört yaşındayken St.Albans'taki öğretmenim Dikran T. enerjimi nasıl kullanabileceğimi göstermiş ve beni matematik konusunda yaratıcı bir şekilde düşünmek adına teşvik etmişti. Bir başka deyişle evrenin bizatihi kendisinin taslağı olarak matematiğe gözlerimi açmıştı.
Burhan Sönmez beşinci romanı “Taş ve Gölge”de kahramanı Avdo üzerinden bizleri bu toprakların farklı dönemlerdeki tarihine uzanan kısa gezintilere çıkarırken, önceki romanlarından aşina olduğumuz gibi yine Doğu’nun kadim hikayelerinden, masallardan, söylencelerden ve en çok da Mesnevi’den etkilenen kendi iç dünyasına da
Hala dünyanın her yerinde büyük felaketler yaşanıyor. İnsan eliyle ölümler yüzyıllardır hız kesmeden devam ediyor...
İnsan bu kandan, zulümden ve ölümlerden ne zaman vazgeçecek? İnsan olduğunu ne zaman hatırlayacak?
Hala dünyanın her yerinde büyük felaketler yaşanıyor. İnsan eliyle ölümler yüzyıllardır hız kesmeden devam ediyor...
İnsan bu kandan, zulümden ve ölümlerden ne zaman vazgeçecek? İnsan olduğunu ne zaman hatırlayacak?
İyi insanların hiç kimse ile bir dertleri ve davaları yoktu. Ancak kötülerin para, altın ve güç ile yani servet yapmak, hükmetmek gibi büyük dertleri ve çabaları vardı. Hoşgörüsüzlükleri ve kendinden olmayanlara öfkeleri vardı.
Fakat acıma duyguları yoktu...
Sevgi yoktu...
Ötekilere ve berikilere sevgilerle...