Güneşin doğduğu topraklardaki Basra'dan Uzak Batı'da, Mağrib'deki (Cezayir) Biskra'ya dek tüm topraklar büyük bir durgunluğun pençesinde öylece uzanıyordu. Bugün bu alan Ortadoğu olarak adlandırılıyor; fakat bir zamanlar adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Halkı çok çeşitli ırklardan Araplar, Rumlar, Ermeniler, Kartlar ve Yahudiler
Asırlar boyu kadınların büyük bir kısmını sabra, bağışlamaya, hoş görmeye, eşlerine, sinsice boyun eğmeye götüren nedenlerin çoğu maddi bağımlılığın ortadan kalkışıyla kayboldu. Bazen daha dün tüm kadınları -bunların içinde varlıklı kadınlar da var- ve yoldan çıktığı öne sürülen kadınları ne tür bir yazgının beklediği unutuluyor. Bugün evlilik bir tutukevi değil, daha çok bir garın bekleme salonu; oraya girilir, çıkılır, bu durum, duyguları engellemez. Ama hiçbir şey aşksız bir kadından daha az duygusal değildir.
Sayfa 102 - İmge KitabeviKitabı okudu
Reklam
İyiler, Allah’ın velileri, öldüklerinde sonsuz bir lezzete gark olurlar. O lezzet, onların kendi kemâleridir. Kendi kemâllerinden lezzet alıyorlar. O, orada bir araya toplanmış kemâlinin lezzetidir. Burada ise dağınık haldeydi. İnsan nâkıs olduğu zaman, burada dağınık halde bulunduğu için kendi noksanının farkında değil. Fakat bu dağınıklık bitince, yani öldüğünde kendi noksanlığından dolayı en büyük acıları çeker. Kâmil insan, bu âlemden ayrıldıktan sonra en mükemmel lezzetleri kendi kemâlinden alıyor. Nâkıs insan ise bu âlemden gittikten sonra en büyük acıları kendi noksanlığı yüzünden çekiyor.
Sayfa 294
Şimdi ey bizi okuyan! Bizi dinle. Kader suyunun aktığı oluk altında uyu. Uyurken sabra bağlan. Böyle yaparsan iyilikler akar gelir. Yazılanlardan gayri gelmez, üzülme. İyisi de gelir fenası da... Hepsini hoş gör. Kadere uyun. Kader yolunda boynunuz bükük olsun. İlahi rahmet kadere uyana gelir. Uykuyu yenmek için uyu. Yemeği nefisle çarpışmak için ye. Kader insanı konuşturur. Buna dikkat edin. İlahî fiiller insanı konuşturmalıdır. Konuşma bir hükme dayanmalıdır. Esrar, kaderi, Allah gizlemeseydi birbirimizin yanında bile duramazdık. Hakiki iman sahibi yalan bilmez, ölümden korkmaz. Kadere boyun eğer. Herkese kardeş nazarıyla bakar. Böyle olanın midesine haram giremez. "Girmez" değil. Dikkat edin söze. Haramdan mahfuzdur. ("Masum" değil.) Bu gibilerden ne gökteki kuş ne denizdeki balık kaçmaz. Sokulur yanına kırk yıllık dostmuş gibi. | Münir Derman, Allah Dostu Der Ki…,Bağlaç Yayınevi, 3. Cilt, 1. Baskı: Ocak 2018, s. 230.
Sayfa 230 - Bağlaç Yayınevi, 3. Cilt, 1. Baskı: Ocak 2018Kitabı okudu
Jackie Chan: Kungfu Ustasından Çinli İndiana Jones’a
Jackie Chan, Türkiye’de Çinli dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri. Bu bölümde, Chan’in Türkiye’deki Çinli algısına etkisi üstüne düşünüyoruz. 1954 doğumlu olan Chan’in filmleri, Türkçe dublajla her eve girmesi ve her kesimden televizyon kanalında kendine yer bulması dolayısıyla, özel bir etki odağı olarak incelenmeyi hak ediyor. Bu etki,
Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte, tarihin sonu tezleri ve Amerikan liberalizminin ilelebet zaferi gibi çıkarımlar moda olmaya başlamıştı. Artık dünya tek kutupluydu. Bu özgüven, Amerikan saldırganlığının daha da pervasızlaşmasına yaradı. Örneğin, Irak işgali, Sovyetlerin denge unsuru olduğu bir dünyada bu kadar kolaylıkla gerçekleşemeyecekti.
Reklam
242 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.