Katledilişinin 71.yılında özlemle anıyoruz. Öldürülmesiydi türk edebiyatına çok daha fazla eser bırakabilirdi ancak kısacık hayatında yazdıkları da onu en üst yerlere taşımaya yetmiştir.
"Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti..."
-Sabahattin Ali.
Saygı ve sevgiyle...
Tam 23 kere intihara kalkışmış ve her birinde de inatla hayata itelenmişti ümit yaşar oğuzcan. pek kişi bilmez bu hikayeyi, “acılar denizi” şiirinin nereden geldiğini ve asıl vicdan azabının ne olduğunu.
Ümit hayattan kopmak için çok çabalamış lakin başaramamıştır, babası lütfü bey, annesi güzide hanım kahrolur oğullarının vaziyetine. tabii bir
Eda E. 'nün Nietzsche etkinliği kapsamında kaleme alınmıştır.
12 Eylül üstümüzden buldozer gibi geçtiğinde, biz bir şeyler okuyor ama bir türlü aynaya bakmıyorduk. Kalktık baktık aynaya. Çıplaktık. Örtünelim dedik. Yeniden başladık okumaya. Altı kişiydik. Üçü
"Yaşamının anlamı, ancak, kişi, bir an durup, "Ne istiyorum ki..." diye sorabildiğinde, biçimlenmeye başlar.
Yani, ancak eksikliği çekiliyorsa, yokluğu duyulabilmişse var edilebilir-kurulabilir; yoksa, yoktur."
"Oruç Aruoba" büyük ustaya saygıyla..
(Mekanı Cennet Olsun)
"Hep merak ederim, o gün sınırda öldürmeselerdi ve gerçekten düşlediği gibi gidebilseydi Avrupa'ya, daha kaç benzersiz esere imza atacaktı? Katiller onunla birlikte kaç sonsuz karakteri, Türk edebiyatının kaç başyapıtını daha öldürdü? Hepimiz biliyoruz ki, Sabahattin Ali'nin o gün ensesine yediği darbe, edebiyatımızın da yediği
Nasıl ayrılacağız biz seninle
Ömrüm bin yıl olsa da doyamam sana
Ellerin ellerimde olsun daima
Beni sen uğurla son yolculuğuma
Öyle hüzünlü bakma kar tanesi
Bu defa götüremem yanımda seni
Aklım sende kalır sakın ağlama
İyi geceler der gibi uğurla beni...
Büyük ustaya saygıyla...
KAYAHAN
Ölüm yıldönümündw büyük ustaya saygıyla...
İnce Memed, okumak için çok geç kaldığım bir roman. Cenaze töreninde İnce Memed' le ilgili dövizler taşınıyordu. Yanımdaki arkadaşa sordum dalga geçer gibi baktı bana. 'Hadi canim okumamış olamazsın' dedi. Utandım. Hemen gidip aldım ve on gün sürmedi hepsini bitirdim.
Unutamadığım tek şey : Bu roman bitmemeliydi dememdi.
Bir roman bitti diye ilk defa üzülmüştüm belki de...
Edebiyatımıza böyle bir romanı kazandırması bile heykelinin dikilmesi için yeterli bence Ustanın.. Onlarca güzel eser, dilimize yüzlerce yeni sözcük kazandırmasına ise diyecek söz bile bulunmaz...
Bu dünyadan Yaşar Kemal'in geçmesi güzel, bize rastlaması ise Türkçe için büyük bir şans...
Işıklar yoldaşı olsun...
İnce MemedYaşar Kemal · Cem Yayınevi · 197557,5bin okunma
Nazım'ın ne denli büyük bir yazar ve şair olduğunu anlamamız için başucu kitabı desem herhalde yerinde olur.Eser kaynaklarda belirtildiği kadarıyla 1962'de yazıldı.İlk kez Rusçaya çevrildi,ardından 1964 yılında Bulgaristan'da basıldığı söylenir.Mavi gözlü devin hayatında,bu kitabın müstesna bir yeri olduğu ve kitabına özel bir ilgi ve hassasiyet beslediği bilinir.Sevdalımızın ölmeden önceki son kitabıdır dostlar.Güzel ülkemde trajikomik bir durum yaşandı ve altta vereceğim mısralar,kimseden izin alınmaksızın,şaire göz göre hakaret etmek pahasına "komünistim"kelimesi "emekçiyim"kelimesini evrildi!Ustaya saygıyla.Sevdalımız komünisttir yatar Bursa kalesinde!
Komünistim,
Sevdayım tepeden tırnağa,
sevda: görmek, düşünmek, anlamak,
sevda: doğan çocuk, yürüyen aydınlık,
sevda: salıncak kurmak yıldızlara,
sevda: dökmek çeliği kanter içinde,
Komünistim,
sevdayım tepeden tırnağa…