Silahtarpaşa Ailesi, İstanbul’un en namlı ailelerinden biridir. Bu aile çok büyük bir konakta yaşamakta iken büyükannenin ölümü ile dağılmaya başlamıştır. Silahtarpaşa Ailesi’nin mirasının yönetici olan Büyükannenin ölümü sonrasında ailede miras ve servet konusu yüzünden büyük bir sarsıntı yanşamaya da başlamıştır
Büyükannenin ölümü sonrasında ailenin dört torunu ayrı ayrı evlerde yaşama yolunu seçmişlerdir. Bu sebepten konak da terk edilmiş hatta konak da yıktırılıp eşyaları satılmıştır.
Yıkılan konağın yerine ise bir mahalle kurulur. Ailenin torunlarından Şevki Bey’in oğlu Asım’ın, dedesinden kalan bir değirmeni kendi mülkiyetine geçirmeye çalışmaktadır. Bu amacına ulaşmak için de teşebbüse geçmiş görüşmelere de başlamıştır. . Asım, Sarayköy’den gelip bazı dernek üyeleriyle ilişkiler de kurar.
Bu amaçla İstanbul’a gelmiş, amca ve halalarını ziyaret etmeye başlamıştır. Lakin aile fertlerinin her birinin önemli bir sorunu vardır. Kimisi kumara alışmış, kimisi işsiz güçsüz yaşamakta ve her biri de diğerine karşı düşmanlık beslemekte herkes bir diğerine ihanet etmektedir.
Tüm bu olup bitenler Asım’ı da etkilemekte değirmeni uhdesine geçirmek için çabalayan Asım Bey’in işlerini de güçleştirmektedir. Olaylar bir yandan Asım’ı mutsuzluğa sürüklemekte diğer yandan da çatışmalara da sokmaktadır. Bu nedenle Asım bir çok gerginlik ve kavga da yaşarken sütüne üstlük halasının torunu Saime’ye de âşık olur.
Lakin Saime, kendisine âşık olan Asım’a karşı kayıtsızdır ve Asım’ın evlilik teklifini de reddeder. Roman yarım kaldığı için bu aşk öyküsü de işte burada kalır.