"Gerçekten de, kahraman büyük insandır; şimşektir. Ancak halk kitleleri de balçık yığını ya da kuru ot tınazları değildir. Onlar şimşeği meydana getiren bulutlardır. Bulut elektrik yüklüyse, şimşek çakar. Eğer bulutta elektrik yoksa, şimşek hiç çakmaz... Bulut sadece su buharlarının yoğunlaşmış hali olarak kalır. Eğer içinde büyüklük ve kahramanlık varsa, halkın arasından büyük insanlar, kahramanlar çıkar. Eğer halk kitleleri soğuk ve rutubetli bir buhar yığını ise, hiçbir güç ondan şimşek çıkaramaz."
1740. İbni Mes'ûd radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem :
"Sözde ve işte ince eleyip sık dokuyan, haddi aşan kimseler helâk oldular" buyurdu ve bu sözü üç defa tekrarladı.
Müslim, İlim 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 5.
Açıklamalar
Hadîs-i şerîf, sözlerinde ve işlerinde haddi aşan,
Bir erkek olarak, yumuşak başlı ve nazik kadını göklere çıkarırız, ama bunun için ödeyeceğimiz bedeli asla görmeyiz; kaçınılmaz bir hayal kırıklığı ve incinme. Erkekler kadınlarda sıcaklık arar, ama bir yandan da bundan korkar. Bu yüzden bir aldatmacayla yetinirler: Kendilerini "büyüklük"e adarlar. Kadınlarla ilişkileri, sıcak şefkat duygusu ve insancıllık yerine, sürekli pompalanan bir özgüvenden, bitmek tükenmek bilmeyen büyüklük hayalleri ile gizli saklı üstünlük arayışlarından beslenen bir döngü haline gelmektedir. Bilinçaltında sahteleştirilen bu sevgi komplosu gerçek sevgiden duyulan korkuyu hafifletmektedir. Sevgi ihtiyacı tarafından ele geçirilmekten endişe etmemize gerek kalmaz. Kadınlar da tuzağa düşer ve bu oyuna iştirak ederler.
Büyüklük tutkunu sürekli olarak başkaların beğenisine ve hayranlığına bağımlı olduğu için hiçbir zaman gerçekten özgür değildir. Çünkü bu hayranlık hiçbir zaman kesin değildir ve her an ortadan kalkabilecek olan işlevlere, özelliklere, başarılara dayanmaktadır.
...büyüklük arzusunu, tatmin edilmemiş azamet duygularını bir yığın küçük şeylerle doyuran ve bu yüzden mesut olanlara hayatta ne kadar çok tesadüf ederiz.
Başarılı politikacıların kendi içlerinde hep yenilmelerinden ötürü, başkalarının önünde yenilmeye dayanamayacaklarını biliyordum. Bir insan çifte yenilgiye katlanamaz. Onların yükselmek için sürekli uğraşmalarının gizi budur. Başkaları üzerinde kurdukları iktidar onlara bir üstünlük duygusu verir. Yenilgiye uğradıklarını unutup, zafer kazanmış sayarlar kendilerini. Önem verdikleri tek şey olan büyüklük görünümünü yaymaya çalışırken, içten içe ne kadar boş olduklarını gizler bu zafer.
Bu, kendi iddiasındaki inançla bağlarını koparan şeydir. Onun kendi içinde hareket etmesini sağlayan tek şey alaycılıktır. Bu nitelik olmadığı sürece, nadiren ortaya çıkan büyüklük bile insanı mahvedecektir.
Büyüklük geçici bir tecrübedir. Asla kalıcı değildir. Kısmen, insanoğlunun mitler yaratan hayal gücüne dayanır. Büyüklüğü tecrübe eden şahıs, içinde olduğu mit için bir şey hissetmelidir. Kendisine yöneltileni yansıtmalıdır. Ve çok güçlü bir alaycılık yeteneği olmalıdır.