224 syf.
·
Not rated
“Meksikalı roman yazarı Jorge Volpi kesinlikle uluslararasılaş­ madan yana olmakla birlikte, büyülü gerçekçiliğin zirvesinde bu son derece stilize edebiyat anlayışını benimsemedikleri takdirde Güney Amerikalı yazarlar için eserlerini yayımlamanın ne kadar zor oldu­ğuna dikkati çeker. Volpi konferansta büyülü gerçekçiliğin yurtdı­ şında güçlü okur
Ben Buradan Okuyorum
Ben Buradan OkuyorumTim Parks · Metis Yayıncılık · 2016202 okunma
“Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı Böyle bir güç olmasaydı dünya hâlâ bataklık ve balta girmemiş ormanlardan ibaret olurdu. Savaşlarda zafer kazanıldığı duyulmazdı. Hâlâ geyiklerin iskeletleriyle kırık koyun kemiklerini birbirine sürter, çakmaktaşı verip koyun derisi ya da gelişmemiş zevkimizi hangi basit süs eşyası tatmin edecekse onu alırdık… Çar ve Kayzer ne taç giyerler, ne de tahttan inerlerdi. Uygar toplumlarda hangi işe yararlarsa yarasınlar, bütün şiddet ya da kahramanlık eylemlerinde aynalar gereklidir. İşte bu yüzden Napoléon da Mussolini de kadınların erkeklerden aşağı olduğunda bu kadar ısrarcıdırlar, eğer onlar aşağıda olmasalardı kendileri büyüyemezlerdi. Bu da çoğunlukla kadınların erkeklere gerekli olduğunu kısmen de olsa açıklamaya yarıyor. Ayrıca erkeklerin, kadının eleştirisi karşısında nekadar tedirgin olduklarını, aynı eleştiriyi yapan bir erkeğin verebileceğinden daha fazla acı vermeden, erkeği daha çok öfkelendirmeden kadının, bu kitap kötü, şu resim zayıf filan demesinin nasıl olanaksız olduğunu da açıklamaya yarıyor. Çünkü eğer kadın gerçeği söylemeye başlarsa aynadaki görüntü büzülür; erkek hayata uyum sağlayamaz olur. Kahvaltıda ve akşam yemeğinde kendini olduğundan bir kat daha büyük görmezse hükümler vermeye, vahşileri uygarlaştırmaya, yasalar koymaya, kitaplar yazmaya, süslenip ziyafetlerde nutuk çekmeye nasıl devam eder?
Reklam
Kadınlar yüzyıllardır, erkek görüntüsünün gerçek boyutlarının iki katında gösterebilen enfes bir güce sahip büyülü birer ayna görevi gördüler. Bu güç olmasaydı, belki de dünya hâlâ bataklıktan ve balta girmemiş ormanlardan ibaret olurdu. Savaşlarımızın şanı gölgede kalırdı. Koyun kemiklerinin üzerine geyik resimleri kazıyıp koyun derisi karşılığında çakmak taşı ya da gelişmemiş zevkimize yönelik herhangi bir süs eşyası alıyor olurduk.
Dünyayı, gittikçe genişleterek gözlerimin önüne seriyor, onu masalsı şehirlerle süslüyor, bana yüksek dağları, denizlerin güzel kıyılarını gösteriyordu. Hayat büyülü bir şekilde gelişiyor, dünya daha cazip, insanlarla ve şehirlerle daha dolu, her bakımdan daha çeşitli, daha renkli bir hale bürünüyordu.
…herhangi bir Batılı ortamdaki bir çocuk, “neden”in etkili ve dizisel olduğu ve şeylerin tek biz düzlemde ve birbirini izleyen bir düzenle hareket ettiği ve meydana geldiği, birörnek zaman ve birörnek sürekli uzayın soyut, apaçık görsel bir teknolojisi ile kuşatılmış durumdadır. Oysa Afrikalı çocuk, konuşulan sözün örtük, büyülü dünyasında yaşar. Carothers, “kırsal Afrikalılılar büyük ölçüde bir ses dünyasında-işiten için dolaysız olarak kişisel önemle yüklü bir dünyada-yaşarken, Batı Avrupalı’nın bütünlüğü içinde kendisine karşı kayıtsız, görsel bir dünyada” yaşadığını tekrar tekrar vurgular. Kulak dünyası sıcak, hiperestetik bir dünya iken, göz dünyası görece soğuk, tarafsız bir dünya olduğundan, Batılı, kulak kültürü insanlarına tam bir soğuk nevale gibi görünür.
Reklam
Genişliği neredeyse 1,4 milyon kilometreye varan Güneş'imiz aniden bir noktaya sıkıştırılacak olsa, bunun büyülü küresinin genişliği altı kilometreden az olurdu. Fakat yaklaşık 150 milyon km uzağa konumlanmış Dünya, bu durumdan hiç etkilenmezdi. Aslında tüm gezegenler, yaklaşık dört milyar yıldır nasıl Güneş'in yörüngesinde dönüyorsa, Güneş o boyutta olsa yine aynı yörüngede dönerlerdi. Güneş'in kütlesi daha sıkışık olsa da, bizi aynı kütleçekim kuvvetiyle çeker.
Sayfa 47 - Koç Üniversitesi Yayınları 1. Baskı: İstanbul, Şubat 2018Kitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.