Hani; "Sizi üzmesine izin vereceğiniz tek şey bir kitabın son sayfası olsun" derler ya...işte bu kitap o kitaplardan biri. Belki herkes etkilenmez ama beni özellikle son iki mektupla duygulandırdı. Kitapta, ablasını kaybeden Laurel'in ölen kişilere yazdığı mektuplar yer almaktadır. Geri dönüş olmayacağını bile bile yazar o satırları. Ablası öldüğünde yanında sadece o vardır. Olanlardan dolayı kendisini suçlar. Kimsenin onun hislerinden, düşüncelerinden haberi yoktur. Aşık olduğu kişi, arkadaşları ve özellikle ailesi arasında ki sorunları gün geçtikçe çözer ve herkese kendini açmaya karar verir. En sonunda ablasına duyduğu öfke ve kendisine duyduğu suçluluk duygusu ortadan kalkar, kendi benliğini kazanır. Son mektubunda yazdığı son cümleler... Laurel'in hislerini yaşamama daha çok olanak sağladı. En sonunda kütüphanede rastgele bulduğu şiirde "Kalbini yanımda taşıyorum" diyordu. İnsanın sevdiği kişiye; her şeye rağmen, nereye giderse gitsin, kim olursa olsun yürekten bağlı olması gerektiğini hatırlattı. Bu kitabı her gördüğümde şu cümle gelecek aklıma: 'Güzellik gerçekliktir, gerçeklikse güzellik. Bu dünyada bilebileceğin ve bilmen gereken tek şey budur.. "