Merhaba canlar...
@okuyan_kadınlar_kulubü nün #birharfbirkitap etkinliği için seçtiğim #johnverdon kaleminden #fırtınadayanacaksın okunanlar arasına katıldı
...
#davegurneyserisi nin sondan bir önceki kitabı olduğunu tabi ki daha sonra öğrendim. Ünlü dedektifimizin ismini okuyunca, 'ben bunu hangi kitapta okumuştum' sorusunu kendime
Şüphesiz sizden beni sevmenizi talep edecek değilim, bunun imkansız olduğunun farkındayım zira sevilesi biri değilim, ama benden ben yokmuşum gibi davranacak kadar hor görülme lütfunu esirgemeyin.
Kapı yeniden yumruklandı.
Açmaya gitti. Gelenin komşulardan biri olmadığını hemen anladı. Yeterince ukala değildi, neye ne kadar hakkı olduğundan pek öyle emin gözükmüyordu, bakışları fazlasıyla endişeliydi. Karşısında Trelkovsky'nin belirmesine şaşırmış gibi bir hali vardı.
- Matmazel Choule burada oturmuyor muydu? diye kekeledi.
- Evet, yani aslında eskiden. Ben yeni kiracıyım.
- Taşındı demek.
Trelkovsky yanı damadı.
- Yeni adresini biliyor muydunuz acaba?
Trelkovsky ne söyleyeceğini bilemedi. Ziyaretçinin Simone Choule'ün akıbetinden habersiz olduğu ortadaydı.
Aralarında ne tür bir arkadaşlık bağı vardı acaba? Dostluk mu yoksa aşk mı? İntihar ettiğini pat diye ona söylemeli miydi?
- İçeri buyrun lütfen, eşikte kalmayın öyle.
Ulu Allah buyurur ki, benim takdir ettiğimden hoşnut olmayanlar, gönderdiğim belâya sabırla katlanmayanlar, nimetlerime şükretmeyenler ve verdiğimi yeterli bulmayanlar benden başka Allah arasınlar.
"Bugüne dek tesirini hiç hissetmediğim bir efsunla sarmalandim." Elcevap: İyi bari...
Evet maalesef bu tatsız diyalogla başlangıç yapıyorum yorumuma... 800 sayfanın mantıkî tutarlılığını en iyi yansıtan kesit bu ne yazık ki :(
Eger yüklü miktarda para vermemiş olsaydım hayatta okumazdim bu seriyi. Çok üzülerek söylüyorum bunu.
Sonra Rahmân ve Rahîm olana gelirler. Onlara kerîm vechini gösterir ki ona baksınlar. O'nu gördükleri zaman Ya Allah, Sen Selâm'sın ve selâm Sen'dendir, celâl ve ikrâm Senin hakkındır' derler. Bunun üzerine Allah tebâreke ve teâlâ şöyle buyurur: 'Selâm Ben'im ve selâm bendendir, rahmetim ve muhabbetim size hak olmuştur, Beni görmedikleri hâlde benden korkan ve emirlerime itaat eden kullarıma merhaba!' Onlar da Rabbimiz, Sana hakkıyla kulluk edemedik, Senin kadrini hakkıyla bilemedik, şimdi bize huzurunda Sana secde etmemiz için izin ver' derler. Allah şöyle buyurur: 'Burası ibâdet ve yorgunluk yeri değildir, saltanat ve nimet yeridir. Ben sizden ibadetin yorgunluğunu kaldırdım. Şimdi benden dilediğinizi isteyin. Sizden her bir kimseye istediği verilecektir.' Bunun üzerine O'ndan isterler. Öyle ki onların arasında en az isteyen kişi şöyle der: Ya Rabbi, dünya ehli dünyalıklar hususunda birbirleriyle yarıştılar ve dünyayı birbirlerine darettiler. Sen bana dünyayı yarattığın zamandan onun son bulduğu ana kadar onların içinde bulundukları her bir nimetin aynısını ver.' Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: Sen gerçekten çok az bir istekte bulundun. Derecene göre istemen gereken şeyden daha azını istedin. İşte bunlar Benden sana ikramdır. Zira Benim ihsanımda azlık ve cimrilik yoktur.'
Seni şimdi bir yabancı gibi karşıma alıp
Sanki senden bahsetmiyormuşum gibi yapıp
Sanki benden bahsetmiyormuşum gibi
Hatta bir aşktan bahsetmiyormuşum gibi
Fırtınayı ve huzuru anlatacağım sana
Yılları ve yolları, limanları ve fırtınayı
Ve aşkın belki hiç adı geçmeyen kuzeyini
Aşkın bu kuzeyden nasıl düşürüldüğünü,
Artık sonsuza dek