Hüseyin DEMİR

Akasya Kokusu
Yolda adımlarımı dikkatlice atarken, hafif rüzgarla taşınan akasya ağaçlarının beni karşılayan huzur verici kokusunu derin bir nefesle içime çektim. Ağaçların altında kendime bir mola verip sigaramı yaktım. İçimde biriken duyguları dumanla birlikte gökyüzüne bırakırken, gözlerim ağacın dallarında dans eden yapraklara takıldı. İstemsizce uzandığım yerden birkaç çiçeği koparıp avucumun içine aldım. Parmaklarımın arasında hissettiğim o yumuşak dokunuş, içimi derinden titreten bir duyguyu uyandırdı. Bir çiçeğin kokusu, sigaranın dumanıyla karışarak ciğerlerimi doldurduğunda, kalbimin derinliklerinde bir sancıyla karşılaştım. Acaba bu sancı, bu kadar basit bir çiçeğin kokusundan mı kaynaklanıyordu? Dudaklarımdan dökülen dumanın ardında yatan düşünceler, beni geçmişe sürükleyip kırık kalbimin derinliklerine doğru yolculuğa çıkardı. Belki de bu çiçekler, bir zamanlar açtıkları yerdeki yarayı hatırlatıyordu bana. Ve belki de bu sancılar, geçmişin izlerini hala taşıyan bir kalbin sessiz çığlıklarıydı. O an aldığım karar netti: Bu çiçekleri kırık kalpler müzesine bağışlamalıydım. Fakat basit akasya çiceği görene bu sızıyı nasıl anlatacaktı?
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
Adalet, herkesin kabiliyetine uygun bir yerde vazife almasıdır...
Bizde apartmanlaşma süreci Batı'dakinin tersine işliyor. Batı'da önce "değer" üretildi; "apartman" o değerin "ürün"ü oldu. Bizde ise önce "ürün" yani "apartman" geldi; ardından o ürüne bağlı olan "değer" bizim değerimizi değiştirdi.
Hikâye bitti... Fakat biten hikâye sen de kalabilmek için verdiği tüm savaşları kaybeden ben'in hikâyesiydi...
Bazı hikâyeler mutlu son ile bitmez... Bizim hikâyemiz böyleydi işte...
Bazı hasretler ancak ölümle sona erer. Ya ölmek ya da ölümü beklemek gerek...
Reklam
Kur'an'ı bütün beşeri bilgiyi içeren bir ansiklopedi gibi okumak, hem saçmadır hem de Kur'an'a hürmetsizliktir!
4.032 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.