elif bayram

Ne fena şeydir şu noksanlık hissi. İnsan, her şeyin yolunda gittiğine inanamaz bir türlü. Sanki öyle unutttuğumuz, eksik bıraktığımız bir şeyler var bugün.
Reklam
Kendi derdimiz yetmiyormuş gibi başka dertler de yüklüyoruz üzerimize. Deyim yerindeyse işimize bakamıyoruz bir süre sonra. İbrahim Aslaner, “Yılların ona öğrettiği tek gerçek de önüne bakıp usul usul yürümesi gerçeğiydi.” der. Kalabalıklar arasında ruhunuz daraldı mı, sessizce yürümek ve sadece kendini düşünmek iyi gelir.
Hani bazı sabahlar içimizde bir kıpırtı vardır, anlamsız fakat bir o kadar da iyi hissettiren bir güne gebedir o şey her neyse. Tuhaftır. Mişima, "Hâlâ her doğan günün ne getireceği belirsiz, mavi gökyüzüne içim umutla dolu bakıyordum." der. Bir gün güneş, güzellikler getirmek için doğacak...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
N-e-d-e-n? İnsan varoluşunu sorgulamaya bir başladı mı delirecek gibi olur. Bu yüzdendir ki çoğumuz, bu arayışı bir kenara bırakalı çok olmuştur. John Berger, "Bu dünyada ne yaptığını bilen o kadar az insan var ki." der. Belki de bilmemek en iyisi. Bazen sebepleri bilmek öyle büyük bir yük ki...
İnsan kaybedince anlar diyorlar ya, epey doğrudur. Sahip olduğumuz her şey ama her şey -canlı ya da eşya- bir gün yitince kıymete biniyor. Geç kalıyoruz her zamanki gibi. Refik Halid Karay, "Bazı ufak tefek, hiçten şeylerin hasretini nasıl çekiyorum?" diye soruyor. Kıymet bilmek mühimdir...
Reklam
Reklam
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.