"Gerçeklik insanın şu ya da bu şekilde içinde bir bitki gibi yaşadığı ve yaşayacağı bir zindandır. Bunun dışındaki her şey düşünce, eylem- sadece düşünsel ya da fiziksel bir oyalanmadır."
C. Pavese
"Gerçeklik insanın şu ya da bu şekilde içinde bir bitki gibi yaşadığı ve yaşayacağı bir zindandır. Bunun dışındaki her şey -düşünce, eylem sadece düşünsel ya da fiziksel bir oyalanmadır."
C. Pavese
Tezer Özlü zihni ve ruhu dağınık yazarlarımızdandı.Bu zihinsel ve ruhsal dağınıklığının yansımalarını kısa ömrüne sığdırdığı eserlerinde görmek mümkün
“Zaman Dışı Yaşam” Tezer Özlü’nün daha önce yazılan eserlerinin karması bir senaryo. Burada da zihinsel ve ruhsal dağınıklığın izlerini görüyoruz. iç ses-dış sesler anlatıcı rollerine bürünüyor yer yer.Kentler arası, mekanlar arası, zamanlar arası geçişler içinde ilerliyor okuyucu. Her adımda tutunamama hissi sıkça karşımıza çıkıyor
Tezer Özlü’nün Pavese tutkusunu okuyucu bilir mutlaka. Bu eserde de değişmeyen tek şey yazarın C. Pavese’ye olan ilgisi, sevgisidir. Kitapta Pavese de dış seslerden biri olarak konuşmalara yer yer dahil olur.
Diş ağrısı ve Aşk ağrısı çeken, bavulunu gittiği şehirlerde peşinden sürükleyen, gittiği her yerde Cemal Süreya’nın “Biliyorsun ben neredeysem, Yalnızlığın başkenti orası.” dizelerinin hakkını veren bir kadının yolculuğu.
Zaman Dışı YaşamTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20182,673 okunma
“Kişiliğin yöresi mutlaka Turin’deki geniş cadde, kibar ve alçakgönüllü, ilkbaharımsı ve yazımsı, sessiz, suskun ve geniş, yazarlığının doğduğu yer.” (C. Pavese)
Benim kişiliğimin yöresi mutlaka Anadolu’da bir kasaba. Hiç kibar değil. Bilinçsizce alçakgönüllü. Ne baharımsı ne yazımsı. Sessiz, durgun, ama geniş değil, yalnızca can sıkıcı. “Can sıkıcı” sözcüğünü seviyorum. Birçok Anadolu kasabasını, kentini anlatmaya yetiyor ve içimde birçok duyguyu birden uyandırıyor.
Gerçeklik insanın şu ya da bu şekilde içinde bir bitki gibi yaşadığı ve yaşayacağı bir zindandır. Bunun dışındaki her şey düşünce, eylem sadece düşünsel ya da fiziksel bir oyalanmadır.
C. Pavese