Sanki iki kuklaymışız, oturup baş başa konuşmamız bile bir başkasının emriymiş gibi bir tavır takınması, bana acı verdi. Ama zaten onunla bir aradayken, her an acı içindeydim. Ona hiçbir zaman inanamıyor, ne zaman, nasıl değişeceğini kestiremiyordum. Her şeye rağmen, deliler gibi seviyordum onu. Bin kez söylemeye ne gerek! Hep böyle olmuştu, hep böyle olup gidecekti.