İnsan doğruyu ve yanlışı birbirinden ayıracak fıtri bir yeteneğe sahiptir. Bu sezgisel yetenek Kur'an'da ilham olarak adlandırılmaktadır: “Allah insanın özüne neyin iyi neyin de kötü oluğunu bilme yetisi yerleştirmiştir." (91/Şems, 8). Hatta ünlü kelamcı Kadı Abdulcebbâr’ın ifadesiyle insan, Allah’ı bilmeden önce, neyin iyi ve kötü olduğunu bilir. Bu bilgisine dayanarak da Allah’ı bilmenin iyiliğine hükmeder.
Peki insanın bu bilme yeteneği onu vahye muhtaç olmaktan çıkarır mı? Hayır. Zira vahyin amacı insanın iyiyi ya da kötüyü bilmesini sağlamak değildir. İnsanın neyin iyi ya da kötü olduğunu bildiğini vahiy zaten kabul etmektedir. Vahiy insanın aklını terbiye etmeyi amaçlamaz. Ama iyi olarak bildiğini yapmadığını, kötü olarak bildiğinin ardına düştüğünü gördüğü için bu sürüklenme kaynağı durumundaki iradeyi muhatap alır ve onu eğitmeyi amaçlar. O hâlde vahyin amacı bir irade eğitimidir ve yapıları gereği insanlar böyle bir eğitime her hâlleriyle muhtaçtırlar.
Ne mutlu barışı sağlayanlara!
Matta 5:9
Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur."
Maide 32