170 syf.
·
Puan vermedi
Hocam Alemdar Yalçı'nın değerli bir eseri. Zevkle, bilgi yüklenerek okuyacağınız bir kitap.
Çağdaş İnsan ve Edebiyat
Çağdaş İnsan ve EdebiyatAlemdar Yalçın · Akçağ Yayınları · 200261 okunma
138 syf.
5/10 puan verdi
Semaver, Sait Faik'in kısa hikayelerinden oluşan, yayınlanmış ilk kitabı. Kitaptaki Semaver öyküsünü lise yıllarında okuduğumuzu hatırlıyorum, yıllar sonra yazarın hiçbir eserini okumadığı fark ederek, en azından bir kitabını okumak istedim. Hikayeciliğindeki değişimi görmem açısından ilk kitabından başlamam gerektiği söylendiğinden Semaver kitabını aldım öncelikle. Hikayeleri çok beğenmedim ama sanırım Sait Faik Abasıyanık'ı anlamak için biraz da Türk hikayeceliğindeki yerine ve hayat hikayesine göz atmak gerekiyor. Haldun Taner'in kitabın sonunda yazarı anlattığı bölüm bu bakımdan çok iyi düşünülmüş. Yazar kendinden önceki hikayeciler gibi belirli bir konuyu işlemek yerine günlük hayattan bir kesiti basit ve samimi bir dille ve herhangi bir edebi anlayışa kalmadan anlatıyor çoğu zaman, bu açıdan bakıldığında öncüllerinden farklı olarak Türk edebiyatına yeni ve çağdaş bir yorum getiriyor. Hayatımızın her köşesinde görebileceğimiz sıradan insanların hikayeleri var Semaver'de. İnsan sevgisi, hayvan sevgisi, doğa sevgisi gibi konular bazen bir balıkçı, bazen de bir garsonun bakış açısından işleniyor. Bu arada, İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan tüm kitapların arkasında Ara Güler'in çektiği bir fotoğraf var ki, bu fotoğrafta yazar sanki film karesinden fırlamış bir aktör gibi çıkmış. Sadece bu fotoğraf, yazarı sevmeme ve daha da merak etmeme neden oldu. Sait Faik hikayelerine devam:)
Semaver
SemaverSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 201311,7bin okunma
Reklam
332 syf.
·
Puan vermedi
Müthiş bir başarı öyküsü.Tam bir Cumhuriyet kadını ve müthiş bir bilim insanı. O'nun sayesinde Cüzzam hastalığıyla mücadelede Türk Tıbbı önemli adımlar attı. Bir kadın,bir kardeş,bir anne,bir doktor,bir bilim insanı ve Çağdaş Yaşam savaşcısı. Onun hayatını ve anılarını kim yazar diye sorulsaydı kitap yazılmadan önce verdiğim bir kaç isimden biri kesinlikle Ayşe Kulin olurdu ki O kaleme almış zaten. Düşünerek,ders çıkarmaya çalışarak okudum. Kimi davranışlarını benimsemezken kimilerine hayran kaldım. Yani tabulaştırmadan,bir insan olduğunu unutmadan neler başarabildiğine hayran kalmamak mümkün değil. Ömrünün son günlerinde yapılan saygısızlık ise affedilir gibi değil. Ayşe Kulin'in yalın anlatımıyla güzel bir biyografi.
Türkan
TürkanAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20185,1bin okunma
Çok okudum, yalnız bütün hayatımı değiştiren kitabı değil başka kitapları da. Okurken ama, kırık hayatıma derin bir anlam vermeye, bir teselli aramaya, hatta hüznün güzel ve saygıdeğer yanını aramaya kalkışmadım hiç. Çehov’a, o yetenekli, veremli ve alçakgönüllü Rus’a sevgi ve hayranlıktan başka ne duyabilir insan. Ama boşa gitmiş kırık ve kederli hayatlarını Çehovcu denen bir duyarlılıkla estetikleştiren, hayatlarının sefaletinden böbürlene böbürlene bir güzellik, bir yücelik duygusu alan okurlar için üzülür, bu okurların teselli ihtiyacını karşılamayı bir kariyere dönüştüren işbilir yazarlardan da nefret ederim. Bu yüzden pek çok çağdaş romanı ve hikayeyi bitirmeden yarıda bıraktım. Ah, atıyla konuşarak yalnızlıktan kurtulmaya çalışan kederli adam. Vah, sevgisini durup durup suladığı saksıdaki çiçeklere veren içi geçmiş beyzade. Vay, eski eşyalar arasında hiçbir zaman gelmeyecek, ne bileyim bir mektubu, eski bir sevgiliyi ya da anlayışsız kızını bekleyen hassas adam. Bize durmadan yaralarını ve acılarını teşhir eden bu kahramanları Çehov’dan kabalaştırarak araklayıp başka coğrafyalar ve iklimlerde bize sunan yazarlar da aslında ağız birliğiyle şunu demek isterler: Bakın, bize, acılarımıza ve yaralarımıza bakın; biz ne kadar hassas, ne kadar ince, ne kadar da özeliz! Acılar bizi sizlerden çok daha ince ve duyarlı kıldı. Siz de bizim gibi olmak, sefaletinizi bir zafere, hatta bir üstünlük duygusuna çevirmek istiyorsunuz değil mi? Öyleyse inanın bize, bizim acılarımızın hayatın sıradan hazlarından daha zevkli olduğuna inanın yeter.
Sayfa 226Kitabı okudu
218 syf.
9/10 puan verdi
"yalnızca kaçıklar için" çağın hastalığına yakalanmışların kutsal kitabı. kaçıklık, aylak adam'lık, bozkırkurtluğu…hepsi aynı hastalığın farklı biçimleri. tek bir kişilikten oluşmadığını hisseden,kendi ruhunu kategorize etmeyi sevmeyen, alışılagelmiş kalıplardan uzak durmaya çalışan insanlara hitap eden kült roman. ne zaman insan içine karışsa kendinden uzaklaştığını hissedenlerin kitabı. bi çok kişi kitabın başında karakterin yalnızlığını ve çelişkilerini okudukça "aa ulan bu beni yazmış" diyerek hayrete düşer. çağdaş toplumun ve zamanın dayattığı yaşam biçimi, insanları insani olanla olmayan arasında şizofrenik bir ayrılığa, kişilik parçalanmasına itmiştir. insan aklıyla ve duyularıyla insani olanı özledikçe, sistem ona insanlık dışı bir yaşam biçimi dayatır. Bu hastalığa düşenlerin ortak noktası bu dünyaya ayak uyduramamaları, kendini herkesten farklı hissetmeleridir. çağın getirdiği şeylerden haz etmez ve kendi içine kapandıkça kapanır. günümüzde yaşamak ve yaşamaktan haz almak isteyen birinin senin gibi, benim gibi bir insan olmaması gerekiyor. boş olan popüler kültür müziği yerine gerçek müzik, eğlence yerine kıvanç, para yerine ruh, gelişigüzel etkinlikler yerine gerçekten haz alacağımız işler, oyun yerine gerçek tutku arayan birine bu kasvetli dünya yurt olamaz.”
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma
261 syf.
8/10 puan verdi
Golding'in Mercan Adası'na gönderme yaptığı kitabı. Mercan Adası'ndaki ütopyaya yine Mercan Adası'ndaki baş karakterler ''Jack'' ve '' Ralph'' üzerinden kendi distopyası ''Sineklerin Tanrısı'' ile ama bu kez günümüzün gerçekçi bakışıyla çağdaş bir uyarlama yapmıştır. Kitap gelişme kısmına kadar çok zor ilerliyor.Okumakta zorlandığım kitapların başındadır kendisi.Ama sonuca yaklaştıkça verilmek istenen mesajın özünü kavradıkça anlam kazanıyor ve sürükleyici bir hal alıyor.Benim için unutulmaz olan kısmı ise Simon ve Domuzcuğun öldürülmesiydi. Golding kitabını bir gazeteciyle tartışırken her karakterin bir şeyleri temsil ettiğini belirtiyor.Tıpkı insanlar gibi.Nasıl yüzde yüz kötü insanlar varsa ki kitapta bu karakteri Roger (evet Jack değil, Roger), yüzde yüz iyi karakteri de Simon temsil ediyor. Kitabın bu kadar karamsar olmasına (ya da gerçekçi olması da denebilir) 2. Dünya Savaşı'na tanıklık eden bir yazarın kaleminden çıkması gösterilebilir. Özetle; ''İnsan ancak içindeki kötülüğü zaptedebilirse sineklerin tanrısını yenebilir.Çünkü asıl canavar içimizdedir.''
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080bin okunma
Reklam
Ali Şeriati: Kürt medeniyetinden, Yunan ve çağdaş Amerikan medeniyetine... Araştırmacı Remzî Pêşeng'in Ali Şeriati konulu makalesi... Ali Şeriati’nin “İslam Bilim” ve Medeniyetler Tarihi adlı derslerinin “ Orijinal” çevirisi - 1 …Buna göre, Beynen Nehreyn’den Kürt adasından Yunanistan’a yansıyan Zeus isimli Tanrı, kültür ve medeniyetin
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Yıllarca neden yasaklı olduğunu okumaya başlar başlamaz anlıyorsunuz. Henry Miller bir erkeğin tüm hayvani duygularını kelimelerle ifade etmiş herhalde. Fransa’da geçen anlatıların çoğunda medeniyetsizliği, hastalıkları, yaşam koşullarını ve cinsel yaşamını gözler önüne seriyor yazarımız. Fransa’mı böyleydi, yazarın kafası mı böyleydi orasını
Yengeç Dönencesi
Yengeç DönencesiHenry Miller · Siren Yayınları · 2019823 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Derdi olan Yazar “İskender PALA” ve “Karun ve Anarşist” “İskender Pala” Türkiye’nin son yıllarda yetiştirdiği ender ilim insanlarındandır. Nerdeyse tamamen unuttuğumuz ve kültür dünyamızdaki en önemli kaynaklarımızdan olan “Divan Edebiyatı”na yeniden ruh vermiştir. Kendisi aynı zamanda “Divan Edebiyatı” alanında son yıllarda çığır açmış bir
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,3bin okunma
Türk Romanını "Pamuk"ladılar Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı... İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
Resim