Türklükle İslamiyet arasındaki bin yıllık münasebeti iyi tedkik etmeyenler, birtakım yanlış fikirlere saplanıyor. Bunların düzeltilmesi lazımdır. Bunlardan birinci İslamiyet'i çağdaş ilim ve tekniğe aykırı bularak onu reddetmeğe kalkanların düşüncesidir. Böyle düşünenler önce şunu anlamalıdırlar: İslamiyet bir dindir, ilim ve teknik değildir. İlim ve teknik ruhun sonsuz iştiyakına, adalet, sevgi, beraber yaşama ve dayanışma arzusuna cevap vermez. Dinler arasında da bilhassa İslamiyet, bu özleyişlere en iyi şekilde cevap veren bir dindir. Üstelik İslamiyet, insanın emrinde olan ilim ve tekniğin asla düşmanı değildir. Mehmet Akif Ersoy, İslamiyet ile çağdaş ilim ve tekniğin çok güzel anlaşabileceğini şiir ve nesirlerinde göstermiştir. İkinci yanlış düşünce, İslamiyet'in Türklükle bağdaşmadığı batıl inancıdır. Türkler İslamiyet'i kabul ettikten sonra asırlar boyu devam eden devletler ve yüksek bir medeniyet kurmuşlardır. Daha önce belirtildiği gibi bin yıllık Türk tarih ve kültürünü İslamiyet yoğurmuştur ve sın bin yıllık Türk tarihi, Türk tarihinin kültür ve medeniyetçe en zengin, en muhtevalı ve en güzel eseridir. Üçüncü yanlış görüş, İslamiyet'i esas alarak Türklüğün, Türk milliyetçiliğin inkarıdır. Böyle düşünenler tarihte İslamiyet'i Türklerin muzaffer kıldığını ve bugüne kadar yaşattığını unutmamalıdırlar.