140 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uzun lafın kısası yoktu.
“Ben ne okudum yahu!” tepkisini hepiniz duymuşsunuzdur. Net olarak şunu söyleyebilirim ki, bu tepkiyi daha çok hak eden başka bir kitap okumamıştım. Hayretler içerisindeyim, özellikle son bölüm beni dehşete düşürmüş durumda ve bu inceleme zor olacak. Daha sonsözü gördüğüm anda Ali Ece çığlıklarımı atarak: “Dalga mı geçiyorsun be!” demiştim, çünkü
Kreutzer Sonat
Kreutzer SonatLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,6bin okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
CEO GİBİ DÜŞÜNMEYE HAZIR MISIN?
NOT: Tamamiyle bir özet formatında olduğundan kitabı okumayı istiyorsanız incelemeyi daha sonra okumanızı öneriyorum. Kitabı okuduğum süreç içerisinde çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Bu incelemeyi de okurken aldığım notlardan yararlanarak yazıyorum. Yarının CEO’ları kendi yeteneklerini ile o mevkiye gelmişlerdir. CEO doğru zamanda, doğru iş
Ceo Gibi Düşünmek
Ceo Gibi DüşünmekD.A. Benton · Pegasus Yayınları · 201586 okunma
Reklam
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Her şey otuz yaşında bir banka şefi olan Josef K'nın bir sabah uyandığında kahvaltısı için zili çaldığında karşısına hiç tanımadığı bir adamın çıkıp tutuklu olduğunu söylemesiyle başlar. Josef K başta durum karşısında adeta tepkisiz kalır fakat sonrasında neden diye sorgulamadan durumunu kabul eder. Görevlilerin kendisini kullanmak istediğini fark eden Josef K tepki gösterir, kendisine 'dostça' bir tavır sergilendiğini söyleyen görevliler tepkisinin doğru olmadığını söylerler. Kendisine verilen talimatlara başta uyan ve gördükleri karşısında hiyerarşik düzende mahkemenin en alt görevlileri ve memurlarının görev bilincinden yoksun, etik ve ahlak değerlere sahip olmayan insanlardan oluşması, içinde bulunduğu durumla beraber Josef K'nın yargı düzeyinin yozlaşmasına karşı mücadeleye girişmesine sebep olur fakat bilmediği şeyler vardır, savunma makamı dışlanıyordur, dava davalıdan bile gizlidir, dava belgelerine erişim kapalıdır. Her şey davanın gidişatı avukatın becerisi ve sosyal ilişkilerine bağlıdır kısaca "gizli mahkemeyi öngörmüş bir adalet örgütü" hakimdir. Dava çağımızın en gerçek hikayesidir. Ahmet Cemal duru çevirisiyle beraner önsözünde esere dair anlatımında en sevdiğim kısım Albert Camus'un "Ne Kurban Ne de Cellat" adlı makalesinden söz ettiği kısım, yani 20. Yy'ın, çağımız korkunun çağı oluşudur, bir çoğumuzun aslında gerçek bir geleceği yoktur, önümüzde boyumuzu aşan duvarlara karşı hepimiz kendi kafamızın içinde yaşamaya mecburuzdur. 'insan insanın korkusu olarak kaldığı sürece, bu eser güncelliğini hiç yitirmeyecektir.'
Dava
DavaFranz Kafka · Can Yayınları · 202053bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Her Şey Vaktini Bekler. Ne Gül Vaktinden Önce Açar Ne de Güneş Vaktinden Önce Doğar. Biraz Sabret Senin Olan Sana Gelecektir. Mevlana 21. yüzyılda dünyanın başına gelenleri görseydi acaba ne düşünürdü? Bu hız çağında boğuştuğumuz sorunları çözüme ulaştırmak için bize nasıl yol gösterirdi? Hakan Mengüç, kaleme aldığı bu yeni kitabında tam da bu
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür
Sen Yola Çık Yol Sana GörünürHakan Mengüç · Destek Yayınevi · 20211,713 okunma
Oscar Levy'nin Yazdığı Mukaddime
Hâlihazırdaki dinimiz vadesini doldurduğu için pek çok insan bu çağı dinsizlik çağı olarak itham etse de modern Avrupa ile Hıristiyanlık öncesi dönem arasında en azından bir noktada benzerlik vardır. Tıpkı eski Filistin'de olduğu gibi, bizim aramızda da iki tür peygamber yaşamaktadır. Bunlar; kötülük ve felaket peygamberleri ile saadet ya da
sayfa 19-20-21Kitabı okudu
Çağımız o kadar kendini beğenmiş ki, sanıyorum daha önce hiç görülmemiş bir fenomenle karşı kaşıyayız: bugünün geçmişe duyduğu hınç; biz bu dünyada değilken, bizim ihtiyatlı görüşümüz, şüpheci rızamız, daha da beteri, çıkarımız olmadan gerçekleşme cüretini göstermiş olana duyulan hınç. İşin en olağanüstü yanı, bu hıncın, en azından görünürde, bizi
Sayfa 211 - II MızrakKitabı okudu
Reklam
88 syf.
7/10 puan verdi
Yazar kitapta aslında bir gün bir an olsun hepimizin aklından geçirmiş olabileceği bir konudan bahsediyor; eğer teknoloji olmasaydı nasıl bir dünyanın içinde yaşar, o dünyada ayakta kalmak için neler yapardık? Çağımızın hastalığı hiç şüphesiz teknoloji bağımlılığı; akıllı telefonlar, tabletler, televizyon... Pek çok teknolojik aracın sosyal
Sessizlik
SessizlikDon Delillo · Siren Yayınları · 2022164 okunma
😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭 Yalan, Yuva yıktırır !  Yalan, Cinayet İşletir !  Yalan Düşmanlığı, Kini ve Nefreti Yaygınlaştırır !  Yalan, Adaleti Yok Ederek Mahkemeleri Yanıltır!  Yalan, mazlumu Ağlattırır, zalimi Güldürtür!  Yalan, piyasayı Pahalılaştırır!  Yalan, Tedbirleri Zorlaştırır !  Yalan, Yardımı, İyiliği Hayrı Ve Bereketi Önler !  Yalan, Kötülüğü Ve zulmün Yaygınlaştırır !  Sevgili Peygamberimizin; “insanların üzerine çok aldatıcı seneler gelecek. O senelerde yalancı kişi tasdik edilecek, doğru söyleyen ise yalancı çıkarılacak. Emanete ihanet eden kişi, emin gösterilecek, emin kişi de hain gösterilecek. Bir de “Ruveybidalar!” konuşacak!’’ buyurunca Ashab-ı Kiram; ‘’Ey Allah’ın Resulü, Ruveybida kimdir? diye sordular. Peygamberimizde cevaben; ‘’toplumun gidişatı hakkında konuşan, boş boğaz, sefih, rezil ve yalancı kişidir!” buyurduğu ve uyardığı bir çağda yaşıyoruz! Şeytanların askerleri Firavunların çağımızın Sihirbazları olan şer Medya ve sosyal Medya ile yayılan yalan, iftira virüsleri yoluyla İnsanlık birbirine düşürülüyor! Savaşlar çıkarılıyor! Devletler Yıkılıyor! Darbeler yaptırılıyor! İktidarlar düşürülüyor! Liderler tasfiye ediliyor! Bu Yalan ve İftira bombardımanları sebebiyle tolumun; Hakla ile Batılı, ak ile karayı, doğru ile yanlışı, dostla düşmanı, emin ile haini, mazlum ile zalimi ayıramaz hale getirildiği karanlık bir şirk ve küfür çağındayız ! 😭😭😭😭😭😭😢😢😭😭😭😭😭😭😭😢😭😭😭😭😭😭
Gerçekte ise kadının tahtı mutfaktır. Mutfağını düzenlenmemiş bir kadın etekleri kısaltsa da toplumda etkili olamayacak ve sağlıklı çocuklar yetiştiremeyecektir. Baklayı ağzımızdan çıkararak konuşmak gerekirse, bugünkü gidişatı hiç beğenmiyoruz. Geri kalmış bir toplumun bütün kısır davranışlarının benimsemiş olan Türk kadını mutfağındaki yerini alamamıştır. (Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk- Çağımızın Beslenme Sorunları)
Sayfa 183