Bir ayağı Abdülhamit gericiliğine, öteki ayağı ilkel ırkçılığa dayanan, geçmişinde sokak ortasında vurulup öldürülen öğrencileri, kanlı kaldırımları saklayan politikacıların iktidarı demokratik iktidar olmaz.
Devlet adım adım bir silahlı çeteye teslim edilmek istenmektedir. Devletin valilerine saldırmadılar mı? Saldırdılar. Devletin polisini yaralamadılar mı? Yaraladılar. Sokak ortasında adam öldürmediler mi? Öldürdüler. Yağma yapmadılar mı? Yaptılar. Ve bütün bunlar "devleti koruma" gerekçesiyle yapıldı... Üstelik her gün bir yeni 31 Mart yaratılıyor. Yapanlar belli,.. Kışkırtanlar belli... Destekleyenler belli...
Reklam
Ben şok :o :D
Üç hukukçu öğretim üyesi Ankara'dan ders vermek için üniversiteye gelip gitmişlerdir. Bunlardan birincisi Doçent Fikret Eren'dir. Ankara Hukuk Fakültesinde Medeni Hukuk Doçenti olan ve bugünlerde profesörlük tezini hazırlamakta olan Doçent Eren, "Doçent Dr. Kurt Karaca" imzasıyla "Milliyetçi Türkiye" adlı bir kitap yayımlamıştır. Bu kitap ülkücü öğrencilerin el kitabıdır. (...) Doçent Fikret Eren, Kurt Karaca adıyla kitap yazan ülkücüdür.
"vatan, millet" edebiyatının arkasında nelerin yattığını anlamak güç müdür acaba? Milliyetçi Cephe çadırlarını şöyle bir aralayın, bakalım arkalarında hangi yabancı şirketlerin petrol kuyularını göreceksiniz?
Sayfa 183 - UM:AG Araştırma Gazetecilik Vakfı/epubKitabı okudu
:D
Şu garipliğe bakın: Bir yazar, tarihsel olayları anlatırken, Bunları tarih yazmıştır... diyor ve kendi yazdığı kitaba yollama yapıyor! Tarih de kendisi...
"Geçmişe çektiğimiz süngerden kan sızıyorsa, kimi sorumlu tutacağız... Hangi barışın türküsünü yürekten söylemeye sesimiz yetecek?.. Artık kanıksadık galiba..."
Sayfa 52 - UM:AG Vakfı Yayınları 2.Baskı 1975Kitabı okudu
Reklam
359 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.