Dede Korkut İsminin Manası Kaynaklarda Dede Korkut adıyla tanınan Oğuz Bilgesi destanların önsözünde ve Yazıcıoğlu Oğuznamesinde Korkut Ata adıyla anılmaktadır. Bamsı Beyrek hikayesinde ise Deli Karçar'ın ağzından Dede Sultan adıyla bir kez anılır. Kırgız etimolojisinde Korkut adı Kork-mak-Kork fiil kökünden gelir. Bu adın korkmak fiilinden türediğini Potenin'den naklen Orhan Şaik Gökyay verir. Diğer bir Türkolog Borovkov'a göre ise bu isim korkmak fiilinden türemiş Öğütçü-Tanrı Elçisi manasına gelen Korkudgan veya Korkudguci kelimelerinden gelir. Ata sözcüğü ise eski yeni Türk lehçelerinin tümünde baba-ecdat anlamlarında kullanıldığı gibi büyük hürmet gösterilen halk bilgeleri ve ozanlar için de kullanılmıştır. Bu duruma göre Korkut (Öğütçü veya Tanrı Elçisi) Ata (Büyük Halk Bilgesi veya Ozanı) ismi Korkut Ata'ya toplum tarafından verilmiş onun kişiliğine uygun bir unvan veya lakap olabilir.. Kaynak -Çağların İçinden Türk Destanları-
464 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
Kitap aslen çok güzel. Bir çok destanımız ve bu destanlardaki kişiler çok güzel anlatılıyor. Kaynaklar oldukça iyi ve fazla. Ancak ben neden 3 puan birden kestim hem de bir tarih kitabında, bunu açıklayacağım. Yazar, sanki ilk defa yazmış gibi. Yani nasıl konuşuyorsa konuşma dilini yazıya çevirmiş ve bu sebeple bazı şeyler garip geliyor. Hani destandaki yazılar haricinde kendi fikirlerini belirtirken de "Yapmağa, Öğretmeğe" gibi kelimeler kullanmış. Bu tarz yazı dilinde alışık olmadığımız kelimeler okumayı yavaşlatıyor. Zaten çoğu yer durağan ve sıkıcı gelebiliyor tarih kitaplarında. Bir de yayın evinin şiddetle değiştirilmesini tavsiye edeceğim. Biraz da yayın evini topa tutarsak ; Ah be kardeşim, bu kadar mı kelime yanlışı yapılır, diyesi geliyor insanın. Zaten staj var, zor okuyorum. Şu kitabı okumam 2 haftamı aldı nerdeyse. Birde yanlış kelimelerin fazlalığı beni çıldırttı desem yeridir. Kitaba yeniden dönecek olursak ; Sadece TARİH kısmını, tarihe, tarihimize göre değerlendirirsek, bence ortaya çok güzel bir malzeme çıkmış. Bu malzemeden faydalanmak da bizim elimizde diyebilirim..
Çağların İçinden Türk Destanları
Çağların İçinden Türk DestanlarıAli Öztürk · Pozitif Yayıncılık · 201234 okunma
Reklam
Oğuz toplumu belli ölçü ve kıymetlere istinaden bir hayat anlayışı yaşlamaktadır. Bu ölçüler ise : 1- Ok atmak ve yay çekmekte gösterilecek hüner, 2- Yağı ile savaşta üstün gelmek. -Baş kesmek, kan dökmek- 3- Kalun Oğuz içinde ÇULDI almak, 4- İle (ülkeye) sahip olmak, 5- Aç doyurmak, çıplak donatmak (zengin ve eli açık olmak) 6- Soylu olmak ve soyunu küçük düşürmemek-soylu davranmak-
Sayfa 271Kitabı okudu
M.Ö 160 yılında Kaşgar bölgesinde Sakaların buyruk olduklarını Çin tarihleri kaydettiği gibi, bunlar daha sonra GÖK TÜRK KAĞANLIĞI içinde bir boy olarak görülen Karlukların da atasıdır. Altıncı tarih Süryani tarihçilerinden, "İskender Romanı"nın yazarı, bu 22 boy için şu kaydı verir : "İskender'e itaat eden 2 boyun dışında 24 boy demir kapının dışında bırakılmış ve bu 22 boya "HUN" adı verilmiştir" der.
Sayfa 128Kitabı okudu
"Kurt ile bir söyleşelim, Kurt yüzü mübarek durur. "
"Yeryüzü Türkleri taşımağa kafi gelmiyordu, Batı'ya doğru yürüyüşlerinde, önlerinde köpeğe benzer (BÖRÜ-Kurt) bir hayvan bulunuyordu. Onlar da (Türkler) ona yetişemiyorlardı. Hayvan "Gök Börü" yürümek istediği zaman, "Göç" yani kalkın diye bağırıyor, Türkler de durduğu yere kadar onu takip ediyor ve orada çadırlarını kuruyorlardı. Uzun zaman yol göstererek, nihayet kaybolunca, Türkler de artık geldikleri yerde oturup kaldılar."
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.