Yine de gelecektim arkandan..
Eğer şu paslı bıçaklarla beni vurmasaydın sırtımdan.. Hayalini kurduğum o mutlu evin duvarlarını yıkmasaydın acımadan..
Yıkıntıların altında bırakıp gitmeseydin beni, yine de gelecektim arkandan...
Kendinle barışmanın çok güzel bir yolu bu kitapta öyle güzel anlatılmış ki. Sorunları kendimiz yaratıyor ve bazen de abartıyoruz, konuşurken kelimeler öylesine çıkıyor ağzımızdan ve herkesin merkezinde biz varız da herkes her zaman bizimle yaşadıklarını düşünüp, her an bunu konuşuyormuş gibi gelir ya biraz nefes aldım bu kitapla.
Beşinci AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 2010870 okunma
Karşı bahçede cılız ışık: Bahçe ışığı.
O cılız ışığı hayatıma benzetiyorum. Çağlayan gibi yükselirdi. Şimdi yıldız yıldız sönüyor havaî fişek serpintileri.
Harika enfes mutlaka okunması icap eden bir eser. Bosna katliamının adını vermeden anması dışında çok beğendim. Dünya tarihi yazımında benzeri eserlerin bir çoğunda Osmanlı, Safevi vb devletlere değinilmez iken bu kitapta yerli yerince verilmiştir diyebiliriz. Doğrudan kronolojik tarih akımı yerine birbiri ile ilişki kurulması (Londra, tokyo ve kuzey amerika) örnekleri gibi. Toplumsal değişime ve buna etki eden sebep sonuç, illiyet bağlarına da değinilen açıklamaların yapılması da ayrca takdire şayan.
Kısa Dünya TarihiMerry E. Wiesner-Hanks · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020116 okunma
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil’in sohbet tadındaki kalemini zaten çok severim. Bu kitapla ilgili ise ne yazsam eksik kalacak, nasıl anlatabilirim ki duygularımı…
Bir kadın olarak bugün okumuşsam, bir meslek sahibi olabilmişsem, kendi paramı kazanıp ayaklarımın üstünde özgürce sapasağlam durabiliyorsam sana borçluyum Atam!
Kitapta yer alan anıların bazılarını önceden okumuştum, bazılarını ilk kez okudum; yer yer yüzüm güldü, yer yer burnumun direği sızladı, gözlerim doldu..
Zekasına, duruşuna, kişiliğine, duygularına, düşüncelerine tekrar tekrar hayran kaldım. Tüm dünyanın hayranlığını ve saygısını kazanmış böyle bir dehanın kurduğu ülkenin vatandaşı olmaktan, Mustafa Kemal’in izinde yürümekten, bu yolda evlatlar yetiştirmekten gurur duyuyorum!
Ne mutlu seni anlayabilene!
Mustafa KemalYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201814bin okunma
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Ağlamadan
Dillerim dolaşmadan
Yumruğum çözülmeden
Güneşten ışık yontan gözlerinin karşısında
Konuşmak istiyorum, Konuşmak
Şakaklarımı döven yıldırımlara aldırmadan
Kaçırmadan kuşların konduğu gözlerini
Omuzlarımdan çağlayan tedirginliği atıp
Kulaklarının yamacına çıkan bir yolup
Anlatmak istiyorum
Neymiş seni sevmek ...
Ölümlere aldırmadan...
Bin yaşamı es geçip yorulmadan
Her ölümden sonra seni arayan
Hikayemi anlatmak istiyorum .
“Parlak menekşe renginde bir gökyüzünün altında yürüdüğünü hayal et, şimşek çakarken parlayan bulutların, gölgeleriyle dünyayı süpürdüğü ve yağmurun hızını kesmeden yağdığı bir gökyüzü... Parlatılmış metal renkte bir dağın yamaçlarında yürüdüğünü hayal et, kıpkırmızı bir alev topunun tepede yandığını, göğün yerde gülerek gürlediğini. Serin vahşi bir akarsu hayal et, koyu bakır renkteki çiçeklerle sıska ağaçlar, çağlayan berrak bir su ya da çağlayan metan... Nasıl söylemek istersen. Uçurumdan kendini aşağı doğru bırakan rüzgâr, gökkuşağı dolu yelesini savurur. Büyük bir orman hayal et, karanlık ve canlı... Zaman zaman soluk kırmızı renkte yanıp sönen bir ılgım görür gibi olursun. Bu ılgım çevik utangaç bir hayvanın hayat ışığıdır aslında ve... Ve...”