Tüm hayvanlardan birer çift…Peki neden çift? Türlerin devamı ve istikrarı? Dengeye gelmek kadar, o dengeyi oturtmak ve sürdürmek! Bedeni dengeye getirip, sıfatlarını düzenledikçe, Nuh’ un gemisi’ ne dünyaya denge veren türleri yerleştirmiş olur insan. Böylece o gemi, günlük hayatın akışında (tufanında) suyun üstünde kalmaya hazır hale gelir. Her devirde Nuh’ un yaptığı çağrıyı yapan insanlar bulunur. Onların çağrısını duyanlar, bir mana gemisine binmiş olurlar. O mana gemisinde, kendi varoluşları ve doğalarını öğrenmeye başlarlar. Bu bilgilere sahip oldukça ve onları yaşama geçirdikçe, dışarıda diğerlerini yutan tufanlardan korunmuş olurlar. Çünkü o denizin üstünde durmayı öğrenmeye başlamışlardır. O anlam gemisindedirler. O tufan dış dünyanın iniş çıkışları olduğu kadar, insanların ruhlarını alt eden nefislerdir de aynı zamanda. Ve dış dünyanın iniş çıkışları, aynı nefs türünün sokaktaki yansımasıdır sadece. O mana gemisinde, o manevi dostlukların olduğu yerde farklı renkler (türler) birbiriyle ahenk içinde bir bütünü oluştururlar. Ve hatırlarsan tüm bu ahenk, Nuh’ un gemisi’ nde yapılan “AŞURE” ile dikkat çekici bir şekilde benzeşir. Aşure, birbiriyle ilgisiz görünen malzemelerin bir arada bulunduğu, ama büyük resimde ahenk içinde bir bütünü oluşturandır.
İçindeki hayvanlar? İnsanın bedenine ve ruhuna iyi bakması gerekiyor. Nasıl olur bu? Doğasını anlamakla.. Doğasını anladıkça neye kavuşur? Dengeye. Her hayvanın farklı sıfatları ve nitelikleri temsil etmez mi? İnsanların içlerinde genellikle denge bulunmaz. Belirli sıfatlar, belirli nitelikler gereğinden öne çıkar.(Duygusallık, hırs,inat, öfke, kibir) ve diğerleri dışarıda kalır. Bu da özgünlük değil, dengesizliktir aslında. Sahibine sıkıntı ve tufan getirir ancak… Tüm sıfatların dengelenmesi ve en doğal hale gelmesi!
Reklam
Ya o GEMİye binenler? -Doğasından gelen mesajlara kulak veren ve beden gemisini tufana bırakmayanlar….
Öyleyse nedir İslam? Gerçek yazılışı SLM şeklindedir ve okunurken İslam diye okunabildiği gibi; aynı zamanda teslim, selam, selamet, salim, müslim müslüman olarak da okunabilecek bir çok kavramın özüdür. Tüm ayetlerin şekli ibadetlerin ve ritüellerin hedefi insanı ' SLM Hali'sine vardırmaktır. İşin esası ve unutturulmaya çalışılan yanı budur. Yani 'dinin ruhu'
-Yaklaşmakta olan fırtına? - Kendi doğalarına uygun olmayan bir yaşamı yaşamaya devam etmelerinin zorunlu sonuçları…Yaşamın bir ritmi vardır. Bu dengenin olmadığı bir maddiyat ve hatta maneviyat, doğal olarak sahibini sıkıntıya sokar. Seçilen işler, yaşam tarzı, dengesiz beslenme, hırsın zehri gibi doğal olmayan her seçimi takiben, beden yoluyla beşere “Bu tür bir yaşamı desteklemiyorum” mesajı verilir. Bu mertebede Hz Nuh kimdir? - Onu uyaran kimse odur. Yani ..bedenin bizzat kendisidir Nuh, öyle değil mi? -Varoluş insanla bedeni aracılığı ile konuşur sürekli. Nelerin tufanla, nelerin sakin limanla sonlanacağının işaretlerini verir sürekli. Ancak o kadar çok gürültü vardır ki yaşamında beşerin, bunları ya duymaz, ya duyar da bastırır, ya da duymazdan gelir. Ta ki nuh tufanına kadar….Genellikle geç olur. Bedenin sağlığı iyice bozulmaya başlar ve bedenin içinde boğulur nicesi…
Nuh Tufanı ve Nuh’ un Gemisi? Nuh Tufanı ve Nuh’ un Gemisi, temelinde bir alegoridir. Yani semboller üzerinden aktarılan hakikatler ve sırlar içeren anlatı. Bu mit, yaşanmış olaylara dair gerçeklikler içeriyor olsada hakiki mesaj sembollerin içinde ve birbiriyle ilişkilerinde ustaca gizlenmiştir ki nesiller boyunca aktarılsın ve bu yolda yürüyenlere denk geldiğinde açılsın…
Reklam
Adem’ i ilk insan yapan ve diğerlerinden ayıran şey ne? -…..Bu Adem’ i ‘meşhur bahçe’ ye götürüyor. Ve bahçenin tam ortasında tüm heybetiyle duran “iyiyi ve kötüyü bilme ağacı’ na”. diğer adıyla “farkındalık ağacı”. Sahi, sence bu ne anlama geliyor olabilir? -…Beyne tepeden bakıyordu…Tam ortasından…ikiye ayrılmış..Yarım kürler..Bir anda gözlerini açtı ve uzandığı koltuktan fırladı! “Birbirine yaslanmış tepeler ve derin vadiler!” O bahçeyi bulmuştu! Aradığı, “beyin” den başka bir şey olabilir miydi! Ve tam ortasındaki ince uzun birleşim…”İyiyi ve kötüyü bilme ağacı, tüm heybetiyle karşısında duruyordu! -Beyin! Adem’ in bahçesi “beyin”, değil mi? -“Bu ağaçtan uzak dur emri verildi? -Meleklerin temel özelliği nedir? Emirleri doğrudan yerine getirmeleri..İradeleri yoktur. -Adem’ in iradesi! vardır…..Yaratılışın oluşması için Adem’ in o meyveyi yemesi zorunluydu! - “Yasak meyvenin yenmesi”? -“Farkındalığa çekilme dürtüsü”, “irade kullanmak”, “aklını işletmeye başlamak” insanın doğumuna işaret ediyor olmalı. “İnsan” aklını işletmeye ve iyiyle kötüyü ayırt etmeye başladığında, yani farkındalık kazandığında onlar arasından doğan varlığın adıdır. -Adem’ in cennetten kovulduğu yer neresidir? -Aklın ortaya çıktığı an...
KOVULMUŞ OLMAK? Bunun karşılığında Allah, A'raf-13: “Hemen, buyurdu: in oradan ne haddine ki orada tekebbür (kibir) edesin, haydi çık, çünkü sen alçaklardansın” Hicr-34: Buyurdu: "O hâlde çık oradan! Muhakkak ki sen racîmsin (tard edilmiş, taşlanmış, kovulmuş bulunmaktasın) Kovulmuş olmak: İnsanın varoluşunun sistemle uyumdan uzaklaşması anlamına gelir. Kovulanların başına gelebilecek hadiseler de, dışarıdan ayrı bir ilah tarafından cezalandırılma şeklinde olmaz. Doğrudan bu uyumsuzluğun doğal sonuçları olarak ortaya çıkar. Çağrı DÖRTER
Dünyanın düzeni ise, gözlemleyen herkese aşikardır.
İman zannettiklerinin hakiki küfür, küfür zannettiklerinin hakiki iman olduğunu anlayana dek, hiç bir kul hakkıyla Müslüman olmayacaktır. Mevlana Celaleddin Rumi
Reklam
"İnsanlığın çoğu koca bir ömrü yalanları gerçek zannederek harcıyor. İçinde doğal olarak sıkıntı, öfke ve tepki oluşuyor. Sonunda da psikolojileri bozuk ama kendini dindar zanneden garip garip varlıklara dönüşüyorlar..."
Bu sırada ruhban sınıfları ne yapar? Çoğunlukla çalan, çırpan utanmadan kitlelere her gün yalan söyleyen, kin üreten, din maskesi ile kitleleri güden güç sahiplerine secde edecekler. Ama iş halka gelince onlara en masum ve insani şeyler dahi yasaktır, haramdır günahtır! Yersen...
O dönem ruhban sınıfı o derece yoldan çıkmıştır ki, bir yandan İsa'nın çarmıhta unutulmaz dersinde gösterdiği sevgi ve şefkat yolunu ayaklar altına alıp O'nunla alay ederken, öte yandan kitleleri yönetmek için O'nun adını ve etkisini kullanmış ve bu sahtekarlığı yaparken yüzleri dahi kızarmamıştır! Beşerin bu hırsı ve saygısızlığı varken, başka yerden şeytan aramaya gerek var mı?
Alıntı
Güç ve para ile bozulmayan insan, dünyaları kazansa dahi sorun olmaz. Biraz güç veya para kazanınca kabalaşan veya havaya giren nefisler için ise, yeri gelir birkaç kuruşluk fazla kazanç dahi harama dönüşür. Yani insan olanı saraylar bozamaz- ken, beşer kalanı yeri gelir bir kuruş dahi bozar.
Sınav? Yaşamları boyunca seçimleri nedeniyle ödedikleri bedelleri sınav zannederler…Oysa su basan bir sokakta durmaya devam etmenin doğal sonucudur “ıslanmak”
1.213 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.