Hakikat kamusal alandaki hiçbir çatışmaya son vermez. İnsanla ancak bilinciyle, vicdanıyla baş başayken konuşur. İki bilinç arasında çatışma başladığı anda hakikat geri çekilir. Karşılaşmak isteyenler, hakikatİn tek başına, kafilesiz gittiğini bilmelidir.
Bütün zekalar eşittir.
Bilmediğimizi öğretebiliriz. Dolayısıyla cahil ve yoksul bir baba çocuklarının öğretimini üstlenebilir. Bu öğretimin ilkesini ver­mek lazım: Önce bir şey öğrenip her şeyi şu ilkeye göre onunla iliş­kilendirrnek gerekir: Bütün zekalar eşittir.
Sayfa 101
Reklam
Hakikaten insanlar arasında uyum kurmaz. Hakikat insanlara bahşedilmez. Bizden bağımsız olarak var olur ve cümlelerimizin parçalanmasına tabi olmaz. Hakikat kendi başına var olur; hakikat olandır, söylenen değil.
"İnsan, zekanın hizmet ettiği bir iradedir. Zihinsel performansların eşitsizliğini açıklamaya yetecek dikkat farklarını açıklamak için, belki iradelerin eşit olmayan ölçülerde egemen olması yeter."
Zekâlar eşit değildir, herkesin gözünde aşikârdır bu. Bir kere doğada biribirinin aynı iki varlık yoktur. Şu ağaçtan düşen yapraklara bir bakın. Ne kadar benziyorlar birbirilerine... ama biraz daha yakından bakınca görürsünüz ki binlercesi içinde birbirinin tıpatıp aynı iki yaprak yoktur. Dünyanın yasası bireyselliktir.
Her birimizin içinde uyuklayan zekâya şunu söylemek yeter: Yaptığını yapmaya devam et, Yapmayı öğren, Taklit et, Kendini tanı, Doğanın seyri budur. Sana gücünün ölçüsünü gösteren rastlantı yöntemini yöntemli olarak tekrarla.
Sayfa 23 - MetisKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.