Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ara sıra gözlerimiz birbirini bulursa Birden ısınıyor içim, Birden ışıyor kitabın yaprakları, Yaşadığımı hatırlıyorum Bakıp gülerken.
Bir nazlı kuşa benzer Çocuk dediğin. Ev ister, ekmek ister Öpülmek okşanmak ister. Cahit Külebi
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Dağıtamıyor karanlığı özlemim bile Ey ak bulutların yansıması sen yoksun artık! Geri gelmiyor yaşantı ölümden sonra. Hiç boşalmış göller döner mi geriye? Küçük gümüşten derelerdin sen, akıp gittin! İnce ince. Yitirdim seni. Daldırdım ellerimi gölgeni tutamadım. Bırakmadın yüzünü sularda bile. Sen ışığıydın ülkemin, zakkum rengi... Kat kat oldum artık az giden uz giden... Çorak topraklarımı götürdün ey yağmur! Oysa bir demet kır çiçeğiydin sevgiden Pençe pençe dökülüp hava fişeklerinde. Umut tarlasıydın saçılmış gökyüzünde Titreşen başakların vardı yıldızlardan. Güneş bir tırpandı, biçti hepsini Denizler eriyip çöktü tekliğimizden Bulamadım yüzünü düşlerde bile.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriCahit Külebi · Bilgi Yayınevi · 2006749 okunma
Eritip yüreğimde sevgiyi, acıyı özlemi Kurşun döker gibi döktüm tası. Her biri bir başka biçim aldı. Oyunlarda şeytanların aynası. İşte doğrusu sözgelimi Dokuyup yol üstüne attıklarım Birer küçük köylü kilimi.
Üçüncü ustamdı kadınlar. Tekdüze yaşantıya. Kaynar dururlar semaver gibi. Onlar öğretti bana sevgiyi. Gözleri çıra gibi yanar. Ak badem olur tenleri. Güvercin kanadına benzer elleri.
İkinci ustamsa doğa Şiirlerimde alın terim. Bozkır türküsüyle doldu ciğerlerim. Taşları düzleyen rüzgar gibi Doğayla yontuldu dizelerim.
Reklam
İlk ustam oldu benim halk Belleğimde akıp giden ırmak... Köylü diliyle türkü çağırdım Onlarla gülüp ağlayarak.
Gökyüzü temiz tertemiz, Oysa sen temiz değilsin. Kimlerin kirlettiği deniz Olduğunu bile bilemezsin, Bütün güzellikleri, sevgiyi Sen unutturdun bana tertemiz.
Sütten kesilmiş bu yaşımda Arayıp duruyorum seni, Özlem bulutları gökyüzünde Balonlarda söndürüyor seni, Ağulu gömlek gece gündüz Çıkarıp atamıyorum seni.
Köylü yitmiş kırlarda dağlarda, Toprak kısır ineklerin memesi gibi. Em ha, em ha bir damla süt yok Kentlere sığınanlarsa dalga dalga. Birer isli lamba kasabalar Kahveler dolusu insan ve sinek, Bütün mutlulukları bir yüksük çay, İskambil, tavla ve pineklemek.
Reklam
Ş u Ankara kentinin sokaklarında Mutsuz kediler, köpekler var. Sen de mutsuz değil misin ey ozan, Bezgin değil misin onlar kadar? Ve halkın da değil mi baştan başa Yoksul, umutsuz, bezgin? Bir ağaç gibi kurumuş Suyu çekilmiş ülkemizin.
İNSANLAR İnsanlar, kimi iyi, kimi kötü. İrini, pisliği, cerahati. Kiminin yüreği taştan katı. Kimininse Tanrıca şefkati. Ama, hepimizin batar rahatı. Kaybettik dönüşsüz saadeti. Böyle hep dünyamızın adeti.
TEREKE Daha ben ölmeden paylaşın Sabrım zamanım karımın olsun. İşte boş cüzdanım cebimde Oğullarıma kalsın. Dostlara bıraktım türküleri, Gözlerimi delikanlılara. Hayallerim hepsine yeter, Bolca dağıtılsın kızlara. Gövdemi şölen ettim böceklere, Mezarıma milyonlarca dolsun. Özgürlüğü duyardı saçlarım Bütün şairlere selam olsun.
AVRAT Gerdeğe girdiği gece Utandı sustu. Üç gün geçince Zebani gibi olmuştu. Kırkından sonra Durmadı konuştu.
ELMA YİYEN KADIN Dudakların elmadan etli Böcek gibi kara gözlerin. Sen mi tatlısın şaşırdım kaldım Elma mı tatlı? Benim kara böceğim baka baka Isır bakalım elmayı daha. Güzel olmaya güzeldin ya Şimdi güzelsin iki katlı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.