Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ermeniler, Hamamdan çıkıp evlerine doğru gitmek isteyen kadınları durdurup, tarihi kayıtlara göre; "Burası artık Türklerin değil Fransız memleketinde peçeli gezilmez" diyerek "peçelerini kaldırıp zorla ilişmek isterler." Olaylara yakındaki bir kahveden Müslümanlar müdahale ederler. Fransız üniforması giymiş olan Ermenilere nasihatlar edilip yollarına gitmeleri söylenir ama onlar ısrar ederler, kadınları bırakmazlar müdahale edenlere dipçiklerle vururlar çatışma çıkınca da Çakmakçı Sait ve Gaffar Osman dipçik ve kurşunla yaralanır. Bunları izlemekte olan Sütçü İmam ismi ile bilinen Cami müezzini evinden getirdiği Karadağ marka, patladığında büyük gürültü çıkaran tabancasıyla kadınlara musallat olan Ermeniyi vurur. ... Bu olay bahane edilerek halkın elindeki silahlar toplanmaya başlayacak, gizlenen Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tüyeklioğlu Kadir, burnu ve kulakları kesilip işkence edilerek öldürülecek... Ama, bunların tümü Sütçü İmam'ın Müslüman ruhundan şekillenip fırlayan o ilk kurşunun sağladığı, aynı anlamdaki direniş, örgütlenme ve silahlı mücadele ile yok edilecek; Fransızlar ağır kayıplar vererek 12 Şubat 1922'de şehirden kaçmak zorunda kalacaklardır.
Sayfa 79
Maraş Müdafaasında Bir Sütçü İmam Kesiti
İki yılı aşkın bir süre devam eden işgal sırasında,zulüm ve işkenceyle ve ermenilerin gün gün artan küstahlıkları ve tahrikleriyle yükselen tansiyonun sonunda 21 Ocak 1922'de Fransızlar halka son ve kesin bir gözdağı vermek ister. 22 gün ve gece devam eden ve Maraşlı'nın kendi iradesi, azmi, İslami dinamizmi ile ve Allah'tan başka hiçbir dayanağı olmadan sürdürdüğü harp başlamış olur.
Reklam
Kim kimden hesap sorar? Mazlum zâlimden, haklı haksızdan, sömürülen sömürenden, gelen gidenden mi? Yoksa hesap sormak, sadece güçlü duruma geçmiş olanın, güçsüzü, neyin adına olursa olsun, hesaba çekmesi mi demek?
"Derler ki; dünyada hangi dağları aşmış olursan ol, aklın takılıp düştüğün taşta kalıyor..."
Reklam
Hayalperest olmayın. Ayağınız yer tutmaz, sallanırsınız. Fakat hayaliniz geniş olsun. Geniş düşünün. Büyük düşünün. Size gösterilen hedefleri zihninizle aşın.
Kul, “doğana benzeyen nefsin korkusundan, saksağan kuşu” gibi Allah’a veya aynı amaçla O’nun sevgililerine kaçacak. Her şeyleriyle Hazret-i Peygamber’e benzemeye çalışan, onun yaptıklarını yapmaya çalışanların himayesine sığınacak.
"OKU" emri, anlamını bilmeden okumak olmamalıydı. Anlamı kavranmadan okunacak bir şey hayata uygulanamaz, yaşanamazdı.
İnsanımıza kimleri model olarak sunuyoruz? Bunların Peygamber Efendimize nisbetleri nedir? İslamiyet, Peygamber Efendimizin hayatından başka bir şey değildir. Ona benzemek, o ne yaptıysa yapmak, o ne emretti ise onu yapmak ve yasaklarından uzak durmak. Bunu gerçekleştirmek için ise Peygamberimiz'in zihinlerde teşekkül etmesi ve bu görüntünün tek taklit merkezi olarak devamlı olması, tek denetleyicisi olarak kaybolmaması... Bize sürekli olarak onun göstermiyorlarsa, biz sürekli olarak onunla olalım.
Reklam
Kalp ve fikir Allah'a yönelecek ki zikir de O olsun. Fikir neyse zikir o.
Allah'a ve Peygamber'e inanırsın. Beş vakit namazını kılarsın. Evinin geçimi için helalinden kazanmaya çalışır ve diyelim ki kazanırsın. Ve ne yağlıya ne de sütlüye karışırsın ve düşünürsün ki şeytan senden uzak, nefsin uyuz bir köpek gibi ayaklarının altında ve allah'ın rahmetine senden daha layık kimse yok. Keşke gafletin bu kadar masum olsaydı.
Sözü uzatmadan, dünyanın neresinde olursa olsun, bütün Müslümanların, aylardan beri, bir soru kağıdı başında oldukları bir imtihana girelim. Dünyanın bazı bölgelerinde bazı Müslümanlar, İslam'ı ve Müslümanları yok etmek isteyen bazı güçlere karşı, silahlı mücadele veriyorlar. Ve bizler görünüşte bu silahlı mücadelenin uzağındayız. İşte bizlere bir imtihan. İşte Allah'ın, kendisi için savaşanları şerefli kıldığı, ama onları kılları kıpırdamadan kendi haline bırakan, onlara ulaşmak için hiçbir gayret göstermeyen ve onların yanında olmak için içlerinde bir arzu olsun beslemeyenleri zelil kıldığı bir imtihan.
Söyleyeceklerim büsbütün yeni değil, bari güçlü bir hatırlatıcı olayım.
Sayfa 207Kitabı okudu
Bazen Haziran sıcağı gibi çöker bir şey. Bakış bozulur, eşya bulanıklaşır. Altından kalkamazsın. El yordamı da fayda vermez. Duvarlar cam kırıklarıyla dolu ve pütürlüdür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.