“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.”
Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi.
Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..”
Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
"Şu insanoğlu var ya, çiğ süt emmiş, güven olmaz derler ya, yalan! Güven olur. Onlara azıcık iyilik et, seni baş tacı etsinler." “İnsan olanın başına gelmedik olmaz.”
Yaşar Kemal’in satırları buram buram Çukurova kokan masalsı romanı; İnce Memed.
Bu kitabı ilk olarak ortaokul döneminde Türkçe ders kitabında görünce hikayesini merak edip okumuştum.
Aklımda sadece kitabın finalindeki mağara bölümü ve İnce Memed’in eşkiya oluşu kalmıştı. Bugün yıllar sonra okuduğumda, İnce Memed benim için sömürüye karşı
Bir eşkiya düşünün ki 1900'lü yıllarda;
- Padişah (II. Abdulhamit) kendisine özel af çıkartmak zorunda kalıyor.
- Antlaşma metnine silahlarını bırakmayacağını, ikamet ettği süre içinde ilçede, devletin tüm silahlı güçlerini beldesinden uzak tutması şartına kadar bir dizi imkansız istekleri 3 defa kabul ettiriyor.
(Pablo Escobar işine bak kardeşim)
- Londra'dan, Paris'ten gazeteciler gelip kendisiyle röportaj yapıyor. Bütün Avrupa gazetelerinde manşet. Namı neredeyse tüm dünyaya yayılmış.(1906-7)
Bu kitap bir Karacaoğlan, Dadaloğlu efsanesi değil.
Çakırcalı Mehmet Efenin Biyografisi. Yani gerçek bir yaşam öyküsü. Efsaneler yok, uydurma yok, kurgu yok.
Yaşar Kemal kitabın ilk bölümde Çakırcalı Efe'yi bizzat tanıyan şahısların, birinci ağızdan hatıralarını,
ikinci bölümde ise bizzat son operasyonu yapan Albay Rüştü Bey'in kendisinden dinleyerek ve askeri kaynakları olduğu gibi yazmış.
Çakırcalı Mehmet Efenin biyografisi Yaşar Kemal'in dünyasında İnce Memed romanı olarak ortaya çıktığını öğrenmiş oldum.
Nefes kesen bir yaşam öyküsüydü. Bir solukta okudum. Özellikle İnce Memed'i okuyanlar mutlaka okumalı.
Çakırcalı EfeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20125,2bin okunma