Bar taburesinde yalnız oturan bir kadın gördüklerinde bu hafif çakırkeyf beyler kendilerini hemen duruma el koymak zorunda hissediyorlar."Bugün yalnız mısınız hanımefendi?"veya"Ben de yalnızım,iki yalnız insan bir araya gelmeli." Huzur içinde bir bira içmek mümkün değil.
Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
Bulvarlar çakırkeyf
Yenişehir'de Karanfil
Sokağında gün açmış
Hikmetinden sual olunmaz değil
"Mucip sebebin" bilirim
Ve "kâfi delil" ortada...
Karanfil Sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al- al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır.
Merve güzel bir kızdı belki ama, düşündükçe zihnimde o gergin şair gülüşü ağır bastı. Onun yazmış olabileceği berbat şiirleri hayal ederek kendimce eğlendim. Merve'nin bir masanın başında oturup elinde sigarası, önünde konyağı, hafif çakırkeyf bir kafayla kendini şiirin akışına bıraktığını, büyük bir hızla art arda mısralar dizdiğini hayal ettim. Hayır, bana göre biri değildi o. Düşündükçe kendisine söylediğim şeyin ne kadar yanlış olduğunu anladım: Tepeden tırnağa şairdi Merve. Evet, bunun için uygun biriydi. Hayır, şiir yazmaktan bahsetmiyorum, "Şair!" diye seslenildiğinde hemen dönüp bakacak biriydi.
"Asıl kısma gelmedim," dedi Briana. "Bunu anlayabil-men için söylüyorum, tamam mı? Ne kadar acımasız oldu-ğumu görebilmen için."
Kıkırdadım. "Tamam..."