Graves'in tarih vizyonu
Bir hevesle satın almanıza rağmen uzun süre kitaplıkta beklettiğiniz bazı kitaplar olur; bu kitap da benim bir hevesle aldığım fakat epeydir kütüphanede beklettiğim bir kitaptı.
Okuyacak yeni bir kitap için bakınırken biraz göz atarak "acaba nasılmış bir bakayım" diye elime aldım ve bitene kadar bir daha bırakamadım. Büyük bir merakla
Kim Yargılayabilir Seni Caligula!
"Gördün mü bak mazeretim yok benim, ne bir aşkın gölgesine düştüm ne pişmanlığın acısına kapıldım, günahımın özrü yok." Ama bugün en sonunda bugün özgürüm hiç olmadığın kadar kopardım zincirlerimi, hatıralardan seraplardan."
Roma İmparatorluğu'nun üçüncü hükümdarı Caligula tarihteki kişiliğinden çok daha farklı anlatmış olan Albert Camus, bizlere muazzam bir okuma şöleni sunuyor. Tarihteki Caligula'nın psikolojik problemleri vardır fakat burdaki İmparatorumuz yaptıklarının gayet farkında yardımcısı Helicon ile beraber bir plan yaparlar, "idam ferahlık verir. İdam Hürriyet verir. idam evrenseldir. Güce güç Katar. Gerek teoride gerek pratikte tartışmasız doğrudur. İnsan ölür, çünkü insan suçludur. Çünkü insan Caligula'nın malıdır. Nefes alan her insan Caligula'nın malı olduğuna göre yeryüzünde herkes suçludur. Dolayısıyla herkes ölecektir. İnsana düşer vazife sabretmektir sırasını beklemektir." Bu gerekçe ile suçlu suçsuz herkesi öldürmeye, idam etmeye başlarlar. Caligula adeta her insan öldükten sonra kendisini daha özgür, daha mutlu hisseder. Kendisini tanrı gibi görür. Gökteki Ay'a sahip olmak ister. Bu gerekçe ile öldürtür insanları zorbalık ve vicdansızla. Tanrı'nin sahip olduğu güce ben de sahibim der....
Albert Camus 'un okuduğum 4. Tiyatro eseriydi. Yine muazzamdı. Bence Camus'un tiyatro eserlerine bir şans verin.
Ben Claudius, Roma imparatorları olan Augustus, Germanicus ve Caligula dönemlerini, imparatorluk ailesinden olan ama topal ve kekeme olduğu için kaale alınmayan Claudius’un ağzından anlatıyor. Claudius bir tarihçi. Robert Graves ise bu dönemleri Claudius’un yazdıklarından yola çıkarak ve onun ağzından tarihi bir kurgu formatında anlatıyor. Dönem çok hareketli ve karakterler çok renkli. Hürrem e benzettiğim Livia (Claudius un annesi) unutulmaz bir karakterdi mesela.. Aradan binyıllar geçse de tarihin tekerrürden ibaret olduğunu, kişiler değişse de olayların benzerliğini gösteriyor kitap. İsimler çok fazla olduğu için ilk başta zor ve karışık gibi görünse de dili basit ve akıcı olduğu ve Roma tarihi çok renkli olduğu için rahat ve çooook severek okudum.
Ceaser öldü, YAŞASIN CEASER!!!
Başlıktan başlayarak bir dolu ve yabancısı olduğumuz yoğun bilgi ile yoğrulmuş müthiş bir kitap. Kitap DOMİNA dizisinin baş karakteri LİVİA ve kocası AUGUSTUS ile başlayıp, Tiberyus ve meşhur CALİGULA ile son buluyor.
Yazar o kadar başarılı bir anlatıcı ki kitap tam bir roman kıvamında,su gibi akıyor (kişi isimleri hariç) ve ilgi çekici konular Romalıların günlük hayatları ile yoğrulmuş bir şekilde anlatılıyor.
Tarih seven herkese tavsiye ederim.
Spoiler var mı diye düşünmeden yazıyorum.
Müthiş etkilendim. Nasıl anlatsam bilmiyorum da... İyiliği, fedakarlığı ya da erdemi yazan çokça yazar okudum ama kötülüğü bu denli güzel anlatabilen bir yazar bilmiyorum, denk gelmedim herhalde?!
Kanı, vicdansızlığı, zinayı, Tanrıya karşı gelmeyi ve daha doğrusu Tanrı olmaya kendisine hak görmüş bir adamın hikayesi bu: CALİGULA!?...
Drusillaʼnın ölümü müydü onu bu hale getiren, yoksa zaten Caligula bu kadar vahşi miydi? Kim bilir belki de Camus içimizdeki şeytanı Caligula ile ortaya çıkarmıştır?
Her insanın içinde zannımca bir Caligula yatar. Onu uyandırıp uyandırmamak, besleyip büyütmek ya da içindeki Caligulaʼya rağmen erdemli olabilmek bunların hepsi bizim irademize bağlı... Seçim bize kalmış.
CALİGULA , -içimizdeki şeytanın- son sözlerini hatırlayalım: “Bulamadım ben yolu, varamadım bir yere.”
Etkileyici ve sarsıcı bir tarih
Ben, Claudius çok kapsamlı Roma Tarihi açısından derinlikli bir anlatıma sahip. Biz imparatorluk hanedanı üyesi Claudius agzından kendi şahit olduğu veya duyduğu olayların tarihsel akışını okuyoruz. Önce cumhuriyet rejimini değiştiren Jül Caesar daha sonra İmparatorluk yönetimi ile Augustus yönetimi sırasında meydana gelen isyan ve savaşların anlatımı saray ve Senato yönetimi içerisinde gerçekleşen entrikalar ve komplolar, saray ve kent içinde Livia etkisi ardından iyi ve adaletli Germanicus ile ilgili olaylar kardeş ve varis komplo işleri, ve Tiberius yönetimi ile halk içerisinde oluşturulmaya çalışılan güvensizlik, ölüm korkusu...
Tabii ki halkın uğruna kurban kestiği beklenen İmparator ve kendince Tanrı olan Caligula. Claudius'un anlatıcısı olduğu, oldukça merak uyandıran, akıcı bir kurgu ile gerçeğin harmanlandığı bir tarihsel anlatı. Keyifle ve sıkılmadan okudum çok şey öğrendim. Tarihsel anlatım sevenleri memnun edecek bir eser.
