Herhangi bir özelliği varmış gibi göstermek, bununla çalım satmak, bu özelliğe sahip olmadığını kendi kendine itiraf etmektir.
Sayfa 175Kitabı okudu
"Mutlu insan!" diye iç geçirdi. "Bana kalırsa, hayatta tüm kötülükler aylaklıktan, sıkıntıdan, manevi boşluktan ileri geliyor. Başka birilerinin sırtından geçinmeye alışınca bütün bunlar kaçınılmaz oluyor. Çalım satmak için söylediğimi düşünmeyin, içtenlikle konuşuyorum, zengin olmak ilginç ve hoş bir şey değil. 'Adil olmayan dünya zenginliklerinizi dost edinmek için kullanınız' denmiştir, çünkü adil zenginlik genel olarak yoktur ve olamaz da."
Reklam
Başkası Olma Kendin Ol...
"Yapmacıklık her zaman bir küçümseme uyandırır: Birincisi, korkuya dayandığından, korkakça olduğu için bir aldatmaca olarak; ikincisi kendi kendini, kendi kendisiyle lanetleme yargısı olarak, insan, olmadığı gibi görünmek istediği için ve bunun sonucunda, olmadığı şeyi olduğundan daha iyi kabul ettiği için. Herhangi bir özelliği varmış gibi göstermek, bununla çalım satmak, bu özelliğe sahip olmadığını kendi kendine itiraf etmektir."
Sayfa 175
Gurur, kibir ve güç gösterisi için gösterişli ziyâfetler hazırlamak, açık büfe usûlü yemeklerle oburluğa prim vermek, çalım satmak için markalı elbise giymek gibi aşırılıkların, mahşerde ağır bir pişmanlığa dönüşeceği muhakkaktır. Zîrâ ilâhî mîzanda bunların hepsinin hesâbı önümüze getirilecektir.
Tıngırdayan nalın bir çivisi eksiktir.
Herhangi bir özelliği varmış gibi göstermek, bununla çalım satmak, bu özelliğe sahip olmadığını kendi kendine itiraf etmektir.
Sayfa 175
Zavallı Sultan Selim, Mısır'ı zapt edip, hilafeti alıncaya kadar kimbilir ne kadar can, mal telef olmuş, bunun hesabını kim bilir nasıl ödeyecek? Halbuki asıl hilafet ulema-i kiramın hakkıdır. Halife olup da, saltanat sarayı'nda oturup çalım satmak, ben de halife-i müsliminim... diye övünmek herhalde doğru bir şey değildir. Halife-i müslimînim der, öte tarafta Avrupa'nın kanunları'nı alır, giyim tarzında, süs, saltanat ve israfa boğulan ve koca koca sarayları yaptırır, içinde de envai çeşit günahlarla, nadide, güzel, kibar saray hanımları, cariyeleri, hizmetkarları, acaba bunların hangisi halifeye ve kıyafete yakışır. Halbuki dedeleri Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin nasihatlerini tutup da dinin emirlerinden dışarı çıkmamış olsalardı, Osmanlı saltanatı bugün bunun 5-10 misli daha büyür ve pek refah ve huzur içinde yaşarlardı.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
132 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.