KARTACALILAR ve ŞAİR...
Şairi olmayan bir toplum, kalbi olmayan bir bünye gibidir... Bu yüzden bir Fransız tarihçi, Kartacalılar hakkında şu enfes hükmü koyuyor: - "Kartacalılar'da, bir milleti millet yapan her şey vardı: Ahlâk, fedakârlık, çalışkanlık... Ama bir şeyleri eksikti; şairleri yoktu... Bu yüzden yok oldular, tarih sahnesinden silindiler..."
Sayfa 23 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
"Ya tüm bu çalışkanlık ve özveri tutkunluğu sadece içerideki bozulmayı gizlemek için yapılan bir sahtekarlıksa ?"
Reklam
Konu hep aynıydı. Müslümanlardaki tembellik ve atalet, onları sömürenlerdeki ciddiyet ve çalışkanlık.
Rusya’da yönetime egemen olan yeni inançta Batının geleneksel öğretilerinden çok değişik bir sürü şey bulu­nurken, hiç değişmeden kalmış bazı şeyler de vardır. Yö­netici sınıfın, özellikle de eğitim propagandasını yürüten­lerin emeğin erdemi konusundaki tutumları, dünyada ege­men sınıfların «namuslu yoksullar» dediğimiz insanlara öteden beri aşılayageldikleri tutumun tıpatıp aynıdır. Ça­lışkanlık, uyanıklık, uzak çıkarlar uğruna uzun saatler çalışmaya razı olma, hattâ yetkeye boyun eğme, bütün bunlar S.S.C.B.’de yeniden ortaya çıkmaktadır; üstelik S.S.C.B.’de yetke hâlâ Evrenin Hâkiminin İradesini tem­sil etmektedir, yalnız şimdi buna yeni bir ad verilmiştir: Diyalektik Materyalizm.
Sayfa 16
Dövmeli de, engelli de, başı kapalı da, başı açık da olsa biz insanlar hepimizin kardeş olduğunu, hepimizin Allah tarafından yaratıldığımızı, hatta inançlı da olsak inançsızda olsak hepimizin kardeş olduğunu unutmamalıyız. Bir arada yaşayan farklı inanışlara, farklı mezheplere sahip insanların ortak paydası dürüstlük, doğruluk, çalışkanlık, güvenilirlik olmalıdır. İşte, bizim bu hoşgörü ortamımızı, beraberliğimizi kıskanan, hazmedemeyen bazı dış unsurlar, insanların bu hassas noktalarını kullanarak bizi karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Şu üç günlük dünyanın geçiciliğini bilen insan, bu tür ayrımcılık yapanları iyi tanımalı ve onlara fırsat vermemelidir. Mesela ben Katolik bir Almanla Müslüman bir Türk'ün ne kadar iyi bir arkadaşlık yaptığını bilirim. Herkesin inancı, ibadeti kendisi içindir. Önemli olan insanların birbirini anlaması ve ayrılan noktalarda da birbirlerini dışlamak yerine birbirlerine saygılı olmalarıdır. Şimdi rahmetlik olan Erzurumlu bir camii hocası, çocukluğunda Ermeni ailelerle komşu olduklarını ve çok dostça yaşadıklarını anlatmıştı. Hatta o çocuk yaşlarda, ekmeğine yoğurt ya da salça sürüp sokağa fırlayan çocuklarına, Ermeni annelerin, 'Şimdi Müslümanların oruç ayındayız, karşılarında ekmek yemeniz saygısızlık olur' diyerek seslendiklerini anlatmıştı. Aynı şekilde Müslüman ailelerin de o insanların inançlarına karşı anlayışlı olduklarını açıklamıştı. İnsanlar birbirlerine saygılı oldukça, birbirlerinin farklı inanışlarına değer verdikçe, yaşanan bu hayatın daha anlamlı olmaması için hiçbir sebep olamaz.
Sayfa 113 - Az KitapKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.