Hakikat ilminin öğrencisi olmak için zeka, çalışkanlık, gayret, disiplin kadar güzel ahlak da gerekliydi. Hatta belki de ilim insanının ilk ve temel özelliği güzel ahlaklı olmaktı.
Türkiye’de milliyetçilik yükseliyor mu? Milliyetçiliğe yaslanan bir film gişe rekorlarını, Türklerin çılgınlıklarını anlatan kitaplar satış rekorlarını alt üst ediyor. Çanakkale, bir süredir ziyaretçi akınına uğruyor. Milletçe birden kendimizi çok mu sevmeye başladık?
Bana sorarsanız, milliyetçilik değil hamaset yükseliyor. Büyüklenmeci tutumlar, aslında özde ne kadar incinebilir olduğumuzu ele veriyor. Kendimize güvenmiyoruz. Çaresiz ve incinmiş insanlar, ‘milli gurur’u kurgusal olsa da onaran, bir film veya kitap süresince kendilerini iyi hissettiren ürünleri, duygusal boşalma aracı olarak kullanıyorlar. Ancak sokaklarda yükselen hamaset, etliye sütlüye karışmayan ve sorumluluk almayan bir kolaycılığı gizliyor. Milli duygulara daha fazla sahip çıkmanın gerektirdiği ahlaki duruş, dürüstlük ve çalışkanlık gibi hasletlerin izine rastlanmıyor. Kalabalıklar, bir ‘kolektif illüzyon’un peşinde sürükleniyor ve bu yanılsamayı besleyenleri kahraman, ona karşı duranları hain ilan ediyor.