"Hakikati aramak ve onu kendi düşündüğü gibi ifade etmek asla suç olamaz. Kimse bir inanca zorlanamaz. İnanç özgürdür."
Oysa mahkûm çok sade bir cevap verir-ve bu cevap, insan gibi insan olan herkesi sarsmalıdır- Calvin'i sadece af dilemek üzere çağırmıştır. Kurban, kendini kurban edene Hıristiyanca bir barışma fırsatı sunmaktadır.
Serveto
Bana gelince, ben haklı davamdan eminim ve ölümden korkmuyorum. Ama sen, çölde kalmış bir kör gibi haykırmaktasın; çünkü intikamın hayaleti yüreğini yakmakta.
..yılan mı kurbanının gözlerini aramaktadır yoksa daha ziyade kurban mı onun korkunç bir biçimde cezbedici, çelik gibi bakışlarını?
Yaşayan bir fikir asla ölümlü bir insanla birlikte yaşayıp onunla birlikte yok olup gitmez, kendine bir yer, bir dünya ve özgürlük ister. Bu nedenle de düşünen herkes için hayatının fikrinin şişmiş parmaktaki kıymık gibi, ana rahmindeki çocuk gibi, kabuğundaki meyve gibi, içeriden dışarıya taşacağı bir an gelir.
..suskunlukları, son sözü söylemeyi beklediklerindendir.
Mertçe savaşan yok ki zaten
Politik alanda mertlik, Calvin'e daima tümüyle yabancı bir şeydir. Onun gözünde her tür eleştiri denemesi sadece kuramsal olarak bir düşünce ayrılığı değil, bir devlet suçu, cürüm gibi bir şeydir.
Ama öylesin Calvin bey
Peki, Castellio'nun Calvin hakkındaki "tasavvurları" nelerdir? Calvin bunları kendi itiraf eder: "Sebastian, benim tahakküm etme arzusu beslediğimi koymuş aklına."
Bahane arayan her zaman bulur.
Oysa otoriter tabiatlı kimseler, bağımsız düşünen herkesi tahammül edilmez bir hasım olarak görürler.