Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cam Kül Sır Küpleri
halim yok yeni bir yenilgiyi sırtlanmaya dayak atmaya dayak yemeye mecalim yok kurşunu sıksam suyunu çıkartırdım bir zamanlar, iki şimşek arasına gerdiğin telde yürü şimdi sen ey zavallı, cam militan! ve otur, yanmış bir sahil kasabasında yaz anılarını billur anılarından utan UTAN!
112 syf.
·
Puan vermedi
Toplumcu gerçekçi edebiyatımızın yapı taşlarından Erdal Öz'ü Lise yıllarımda her solcu genç gibi Gülünün Solduğu Akşam kitabıyla tanıdım. O senelerde 68 öğrenci hareketi ve 71 devrimci atılımı üzerine çalışıyorduk. Sosyalizmin Alfabesi, Komünist Manifesto, Felsefenin başlangıç İlkeleri'nin ardından Turan Feyzioğlu'nun Mahir-Sinan-Deniz üçlemesiyle beraber Erdal Öz'ün kitapları tartışmalarımızda referans kaynaklarımızdandı. 2 Mayıs günü yüzüm yanık içindeydi. Eğitim Sen'li hocalarıma selam durdum. Çantamda Erdal Öz'ün bir başka romanı, Yaralısın. 12 Mart 71; askı, falaka, işkence. Ve direnen bir kadın militan. Hemen ardından öykü kitapları Kanayan ve Cam Kırıkları. Cam kırıkları diğer eserlerine göre daha yumuşak bir dille yazılmış. Kararlılık ve mücadele yerini sükûnete ve hayattan kesitlere bırakmış. Öykülerin geçtiği mekanlar: Artık rüyalarda görülür cinsten çocukluk hatıraları, üniversite kampüsleri, sahaflar, meyhaneler, hücre evleri ve çatışma bölgeleri.
Cam Kırıkları
Cam KırıklarıErdal Öz · Can Yayınları · 2019244 okunma
Reklam
suçlama karını ve çocuklarını suçlama polis devleti ve ekonomiyi enflasyon ya da birahaneler, ihanetler ve de kaçışlar sahte sürgünler enez bir sorgulamadasın vakit artık çok geç nâzım yetmiyor iliğini titreten kanı dellendirmeye ahmed arif kemikleşti diyorsun nevzat ise henüz çok genç ve ben önüme ilk çıkanla deli danalar gibi ..kişmek istiyorum diyorsun, içmek istiyorum maç izlemek, ucuz sinemalarda porno film seyretmek halim yok yeni bir yenilgiyi sırtlanmaya dayak atmaya dayak yemeye mecalim yok kurşunu sıksam suyunu çıkarırdım bir zamanlar, iki şimşek arasına gerdiğin telde yürü şimdi sen ey zavallı cam militan! ve otur, yanmış bir sahil kasabasında yaz anılarını billur anılarından utan! UTAN!
suçlama karını ve çocuklarını suçlama polis devleti ve ekonomiyi enflasyon ya da birahaneler, ihanetler ve de kaçışlar sahte sürgünler enez bir sorgulamadasın vakit artık çok geç nâzım yetmiyor iliğini titreten kanı dellendirmeye ahmed arif kemikleşti diyorsun nevzat ise henüz çok genç ve ben önüme ilk çıkanla deli danalar ..kişmek istiyorum diyorsun, içmek istiyorum maç izlemek, ucuz sinemalarda porno film seyretmek halim yok yeni bir yenilgiyi sırtlanmaya dayak atmaya dayak yemeye mecalim yok kurşunu sıksam suyunu çıkarırdım bir zamanlar, iki şimşek arasına gerdiğin telde yürü şimdi sen ey zavallı cam militan! anılarını ve otur, yanmış bir sahil kasabasında yaz anılarını billur anılarından utan! UTAN!
kaçıp gitmeyi düşlediğin o sahil kasabası dün yandı telefon açıp her şeyi ama her şeyi itiraf etmeyi, onu sevdiğini söylemeyi düşündüğün insan dün öldürüldü evdeki kedin camdan düştü felç indi annene babansa başka biriyle yaşıyor artık konağa dönmek de imkânsız imkânsız sözcüğünün içinde esen bir rüzgâr var parasızlık ve sefalet iki ejder gibi karşında amerika'ya gidemeyeceksin, komünist olamayacaksın bir renoir tablosu satın alamayacaksın asla kâğıt oyunlarında hile yapmayı da beceremeyeceksin senin ruhunu dev bir tümör gibi taşıyor içinde evren kentten 'son çıkış' levhası altında durup bir an iki şimşek arasına gerdiğin telde yürü sen ey cam militan!
suçlama karını ve çocuklarını suçlama polis devleti ve ekonomiyi enflasyon ya da birahaneler, ihanetler ve de kaçışlar sahte sürgünler enez bir sorgulamadasın vakit artık çok geç nâzım yetmiyor iliğini titreten kanı dellendirmeye ahmed arif kemikleşti diyorsun nevzat ise henüz çok genç ve ben önüme ilk çıkanla deli danalar gibi ..kişmek istiyorum diyorsun, içmek istiyorum maç izlemek, ucuz sinemalarda porno film seyretmek halim yok yeni bir yenilgiyi sırtlanmaya dayak atmaya dayak yemeye mecalim yok kurşunu sıksam suyunu çıkarırdım bir zamanlar, iki şimşek arasına gerdiğin telde yürü şimdi sen ey zavallı cam militan! ve otur, yanmış bir sahil kasabasında yaz anılarını billur anılarından utan! UTAN!
Reklam
dikiş iğnesi gibi bir hasret kalacaktır toplu iğne gibi bir aşk çengelliiğne gibi bir aldatılma hissi en yakın meyhanede içtiğin bir duble votka bir duble daha, bir duble daha, bir duble de benden unutmak istediğin kararlı bir yalvarmadır dua değildir, tanrı yoktur ve adil de sayılmazsın göçük altından çıkmaya çalışan yaralı bir gergedansın bilmem kaç günlük sakalın ve pis pardesünle burnunu sildiğin rengi atmış kaşkolunla cildi parçalanmış bir beckett kitabıyla bu kenti, çeten sokak köpekleriyle daha kaç kez dolaşabilirsin kaç kez kavga edebilirsin daha sokaklar laf atacaklar, sataşacak sana her orospu kaçıp gitmeyi düşlediğin o sahil kasabası dün yandı telefon açıp her şeyi ama her şeyi itiraf etmeyi, onu sevdiğini söylemeyi düşündüğün insan dün öldürüldü evdeki kedin camdan düştü felç indi annene babansa başka biriyle yaşıyor artık konağa dönmek de imkânsız imkânsız sözcüğünün içinde esen bir rüzgar var parasızlık ve sefalet iki ejder gibi karşında amerika'ya gidemeyeceksin, komünist olamayacaksın bir renoir tablosu satın alamayacaksın asla kâğıt oyunlarında hile yapmayı da beceremeyeceksin, senin ruhunu dev bir tümör gibi taşıyor içinde evren kentten 'son çıkış' levhası altında durup bir an iki şimşek arasına gerdiğin telde yürü sen ey cam militan!
127 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Kadın ve Feminzm Dünyada ve Türkiye 'de Feminizm(Feminizm' in Tarihçesi) Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Feministik düşünceyle tanışmam Üniversite yıllarıma dayanır. "Kadın ne değildir? "in tanımını bana öğreten yine kadınlar olmuştur. Fakat gördüğüm kadarıyla kadının ve kadın haklarının tüm dünyada geri plana atılmasının en büyük
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İletişim Kitabevi · 202137,7bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Bozkırdaki Kıvılcım; Köy Enstitüleri
"Bak Makal, beni dinliyorsun, sıkılma, biraz daha dinle: Biz köylü çocuklarının kıskanılmasını iki noktada topluyorum ben: Ağaların çıkar kapılarını değiştirip yoksul ve geri kalmış köylümüze geçitler tanımış olmak. Öteki de, yaşam boyu toprağa basan ayakların, kaldırım taşları çiğneyenler karşısında görülüp sözü geçen, yol gösteren ve
Bozkırdaki Kıvılcım
Bozkırdaki KıvılcımMahmut Makal · Güldikeni Yayınları · 199743 okunma
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.