Can Dündar
Bazısının başı, kesilmeden düşer yere: boyun eğmiştir. Bazısı boyun eğmez başını vursalarda… Boynun üzerinde eğik duran başlar ile boynunu eğmedi diye kesilen başlar arasında ayrışıyor insanlık… Başverenler ile boşverenler arasında… Boşverenler hayatta kalsa da, başverenler ayakta kalıyor. Tarihi onlar yazıyor. -Kafa Dergisi/Haziran
KARADIR HAYALLER Düştün yine gülüm aklıma benim Gece gibi kara bütün hayaller Yorganın yastığın olsun bedenim Baca gibi kara bütün hayaller Duam sen rüyam sen arzularım sen
Reklam
Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın. Ömür dediğin şu andır. Onu da hak ettiğin gibi yaşayacaksın. - Can Yücel
Can Yücel
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Dostoyevski !
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: "Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?" Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. Kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor. İnsanoğlu aptal değilse bile korkunç derecede nankördür. Evet, eşi bulunmaz bir nankör! Bana kalırsa insanın en iyi tanımlanması şöyle olmalı: İki ayaklı nankör bir yaratık. Hepsi bu kadarla kalsa gene iyi. Çünkü böylece en büyük kusuru unutulmuş olurdu. İnsanın en büyük kusuru, Nuh tufanından başlayıp süren, alnının kara yazgısı olan erdemsizliğidir. Erdemsizlik ve buna bağlı olarak ölçüsüzlük. Ölçüsüzlüğün erdemsizlikten ileri geldiği çoktandır bilinen bir gerçektir. Bize insan olmak, yani etiyle kemiğiyle insan olmak bile yük geliyor; bundan utanıyoruz, ayıp sayıyoruz. "Soyut insan" diyebileceğim garip yaratıklar olmaya can atıyoruz. Biz ölü doğmuş kişileriz; zaten çoktandır canlı olmayan babaların soyundan ürüyoruz ve bu durumu gittikçe daha çok beğeniyor, bundan zevk almaya başlıyoruz. Nerdeyse bir kolayını bulup bizleri doğrudan doğruya düşüncelerin doğurmasını sağlayacağız.
Herkesin keyifle dinlediği şiirmiş suskunluk ve zarafete kol kanat geren can yağmuruymuş meğer Bu yüzden bütün anlatılmak istenilenlerin en güzel dinletisini söylermiş suskunluk! ..pınarönalan
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.