Ah, adalet aramamalıydı bu dünyada, yine de adalet için çaba göstermekten kaçılamazdı. Bir de üretmenin ve doğurmanın karşısında yer alan yoketme ve öldürme hırsı! Şu meydanı cesetlerle dolduranlar bir can doğurmanın ne anlama geldiğini bilebilselerdi ya da güzel, yararlı ve hayırlara vesile olabilecek türde bir şeyler üretmenin kıvancını tatmış olsalardı, bu kadar rahatlıkla canlara kıyabilirler miydi?
Sayfa 283Kitabı okudu
238 syf.
8/10 puan verdi
Samsunlu olmanın en bariz yansımalarından birisi de içinde ‘Samsun’ geçen bir şey gördüğünde kalp atışlarının hızlanmasıdır. Bu, gurbette bir 55 plaka olabilir, televizyonda Samsun’u gösteren bir program olabilir ya da herhangi bir sanat eserinin Samsun’dan söz ediyor olması da olabilir. Bu anlamda Zerrin Koç’un Can Yayınları etiketli ‘Islak
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200019 okunma
Reklam
Gülse Birsel’den Çok Güzel Bir Yazı Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konu halledilirdi! Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya, “Tembel”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam
“Avukat ile doktoru Elazığ Emniyeti’nde sorguladık” “Eylemimi Suriye Kürdistanı’ndan İdris Ahmed ve Diyarbakırlı Mesut Mehmetoğlu adlı itirafçılarla gerçekleştirdik. Avukat Metin Can ve Doktor Hasan Kaya’yı evinden aldığımızda çeşitli yayın organlarında yer alan ve gerçek adı bilinmeyen Yeşil de araçta bizi bekliyordu. Kontgerilla komutanı Yeşil’in Elazığ Emniyeti’yle de ilişkisi vardı. Kaya ile Can’ın sorgulaması Elazığ Emniyet Müdürlüğü’nde yapıldı. İşkenceden sonra Tunceli-Mazgirt arasında bulunan köprünün altına götürdük. Onları orada öldürdüm. Bu eylemi İçişleri bakanı ve birçok devlet yetkilisi de biliyordu.” Orhan Öztürk, Doktor Kaya ve Avukan Can cinayetinin ayrıntılarını da veriyordu: “Doktor Hasan Kaya’nın evine gece saat 02:00’de ben ve Suriyeli İdris Ahmed gittik. İdris Ahmed 1,65 boylarında, sarışın, ela gözlü, yirmi üç-yirmi dört yaşlarında, olgun biridir. Suriye’nin Halep şehrinden olan İdris Ahmed, PKK saflarında on yıl faaliyet yürütmüş, daha sonra itirafçı olmuş. Şimdi kontgerillanın faaliyetlerini yürütüyor.
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Dündar Amerika'nın Irak işgali sırasında Türkiye'nin Amerika'ya geçiş sağlama konusundaki ikilemini anlatıyor.Birgün ona "savaşta ne yaptın?" sorusu yöneltilirse diye çoktan bir cevap hazırlamış.Belki de vicdanının sorduğu bu soruya yanıt kitap.Kitaptaki köşe yazılarını okuduktan sonra anlıyorsunuz ki bugün birçok insan bu soruya yanıt verecek durumda değil.Oturup böyle bir soru yönelmesin diye dua etseler yeridir.Fakat vicdana dua işler mi bilemem.Dündar ise kendini rahatlatmış görünüyor,tabi ne kadar rahatlatabilirse.En azından yaptığı işler bu soruya yanıt verebilme olanağını kendisine tanıyor.Kitapta da hem Dündar'ın bu işlerini hem de Türkiye'nin bugün kendisine bu soru yöneltilse Türkiye'nin elinden cevap verme olanağını alan yaptığı işleri bulabilirsiniz.
Savaşta Ne Yaptın Baba?
Savaşta Ne Yaptın Baba?Can Dündar · Can Yayınları · 2015796 okunma
Bugün 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin 16. Yıl Dönümü O tarihte yedi, yaşındaydım, altı gün sonra ise sekizinci yaşıma basacaktım. Gece saat 03.02'de nedenini anlamadığım bir şekilde uyanmıştım ve ailemle evden çıkıyorduk. Üzerimde pijamalarımla... Çocuktum, pek hatırlamıyorum tabi... O depremden sonraki yaklaşık bir, iki haftalık süreyi
Reklam
600 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Popüler kitapları okumayı çokta sevmeyen biri olarak giriyorsunuz kitapçıya.Amacınız klasiklerden birini alıp çıkmak aslında.Şöyle bir geziniyorsunuz raflar arasında ve devasa kalınlıkta ateşler içinde bir kitap "Ben buradayım" diyor adeta size.Elinize aldığınızda 78.basımı olduğunu görüyorsunuz.Merak uyanıyor içinizde o kadar kişi bunu neden okumuştur diye ."Tamam alıyorum" diyorsunuz içinizden ve alıyorsunuz.İyi ki almışım dediklerinizden oluyor kitap.Kişiler ,olaylar ve yaşananlar o kadar gerçek ki etkisi bir anda sarıyor sizi.Onca sayfa nasıl bitiyor anlamıyorsunuz.Kitapta yer alan karakterler sizinle yaşıyor adeta veya siz onlara ait olan yönlerinizi keşfetmeye başlıyorsunuz.Can Manay,Duru,Deniz,Bilge,Özge ve diğerleri ...Gerçeklerle donatılmış müthiş bir roman....
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419.2k okunma
Çalmaktan daha kötü bir suç yoktur. Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim ekmek, aşağılıktır.
240 syf.
·
Not rated
''Bizim en büyük sermayemiz can sıkıntımız.Hayıflandığımız bir şey yok.Geçip giden güzel günleri iç çekerek anımsadığımız da yok.Galiba güzel günler diye bir şey bile yok.'' Akıcı, birbirinden güzel kısa hikayelerden oluşan illa ki kendinizden bir şeyler bulacağınız bir kitap.Kimi hikayelerde üst kısımda yer alan müziği, şarkıyı dinleyerek okuduğunuzda daha çok bir dostla dertleşir havasında geçiyor, eski bir dostla kucaklaşır gibi oluyorsunuz.
Tesirsiz Parçalar
Tesirsiz ParçalarAli Lidar · Müptela Yayınevi · 20145.1k okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.