Öncellikle kitap hakkında biraz bilgi vereyim.
Ama gereken öz bilgi zaten kitabın arka kapağında yer alıyor: "Çağdaş Avrupa edebiyatının en gözde yazarlarından Tabucchi, kitaplarında günümüzün yakıcı sorunlarını ustalıkla irdeliyor.
Kurulduğu günden bu yana öyküye özel bir yer veren Can Yayınları, 30. yıldönümünü öykü ustalarının birbirinden
GABRIEL GARCIA Marquez'in veda mektubu
Yakalandığı lenf bezi kanseri nedeniyle sağlık durumu kötüleşen ve
inzivaya çekilme kararı alan Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez,
yakın dostlarına bir veda mektubu gönderdi. Yazarın mektubu, degişik
dillere çevrildi ve internet üzerinden yayına verildi.
İşte usta yazar Marquez'in duygu yüklü
Sunguroğlu serisinin üçüncü ve en güzel romanı. Orhan Gazi'nin oğlu Şehzade Halil'i Foça korsanları kaçırmıştır. Osmanlılar, Şehzade'nin özgürlüğü için Bizans'a baskıda bulunur ancak Bizans başarılı olamaz. İş yine Sunguroğlu'na düşer. Can yoldaşları Köse Yusuf ve Çimpeli İbrahim'i yanına alan Sunguroğlu, başkumandan Lagan Mişöp'ten de faydalı bilgiler edindikten sonra Foça'ya doğru yola çıkar. Kaptan Gredos, Kalber, Jozefin, manav Gobis gibi isimlerle tanışan Sunguroğlu'nun işi çok zordur. Ama acaba başarılı olabilecek midir? Halil Bey kurtulabilecek midir? Soluksuz okunan bir roman.
Sunguroğlu 3Yavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2004471 okunma
Kitabı ve içinde yer alan aşk hikayelerini bir solukta okudum.Sevgili Can Dündar'ın belgesellerindeki harika sesini duya duya bitirdim.İnanılmaz bir lezzetti...Olağanüstü bir kitap değil ama Can Dündar'a yakışır güzellik ve sadelikte...
(Can Yayınları baskısından okuduğum bu) Kitapta yer alan yedi öykünün tümünde o klasik Stefan Zweig tadını hissettiğimi söyleyebilirim -- harika betimlemeler ve psikolojik tahliller anlatıma yine her anında eşlik ediyor.
Gerçi öykülerdeki kahramanların hemen hepsi yalnız, takıntılı, depresyonda karakterler, dolayısıyla okuyucu da öyküleri olumsuz duygular eşliğinde takip ediyor. Ama ne yapalım, belki de bu Zweig sevmenin bir bedelidir, yani okurken ekseriyetle negatif duygu selleri yaşamak.
Kitapta yer alan öykülerden beni en çok etkileyeni “Leporella” oldu. Sosyalleşmemiş insana dair anlatılar bana zaten öteden beri ilginç gelmiştir, bu anlatılara bir örnek sayılabilecek bu öyküde Zweig bu asosyal/kaba/vahşi halleri nefis betimlemiş. Ayrıca "Amok Koşucusu" ve "Bir Çöküşün Öyküsü" 'nü de beğendim.
Okunmamış öyküsü kalmayıncaya kadar Zweig okumaya devam.
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112.2k okunma