Kabristan sokaklarında dolaştı bugün,parmak uçlarında adımladı öksüz yetim taşları. Rahatsız etmek istemedi kimseyi bir ömür boyu uyudukları yetmezmiş gibi. Hasretten kurumuş dudaklarında dua gözleri nemli . Tek tek baktı mezar taşlarına gözlerinin içlerine bakarcasına tanıdık yüzler vardı aralarında yoklukları iç titretiyor hala. Can bildiğini bırakıp dönemedi evine yalnız bırakmak istemedi fısıldadı yanındaki ölü arkadaşa. Topraklarını öpüyorum büyükbabacım hasretle arıyorum o mavi gözlerini içimdeki seni görebilmek için daha sık bakıyorum gökyüzüne her sabah önce sana günaydın diyorum sonra yeni güne. Sen hala en yakışıklısın.
TEK HECE
Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...
Bülbül benim lisanımla ötüştü,
Samsunlu olmanın en bariz yansımalarından birisi de içinde ‘Samsun’ geçen bir şey gördüğünde kalp atışlarının hızlanmasıdır. Bu, gurbette bir 55 plaka olabilir, televizyonda Samsun’u gösteren bir program olabilir ya da herhangi bir sanat eserinin Samsun’dan söz ediyor olması da olabilir.
Bu anlamda Zerrin Koç’un Can Yayınları etiketli ‘Islak
Okuduğum bazı kitaplar 1984 ü referans olarak gösterdiği için merak ederek okumaya başladım. Kitabın 1948 yılında yazıldığı ancak içeriğinin günümüzde yaşadıklarımıza kolayca uyarlanabileceğini görünce insan dehşete düşüyor. Benim için oldukça etkileyici bir kitap oldu. Teledünya, düşünce polisi ve büyük birader den oluşan bir toplum hayal edin. Düşünmek, duygular törpülenmiş. İnsanlar mekanik rabotlara dönüştürülmüş. Güç ve iktidar ilişkisi sanırım var oldukça bu kitap her dönem güncelliğini koruyacak ve klasik olmaya devam edecek. Ara ara dönüp okunacak bir kitap. Can yayınları Celal Üster çevirisini tavsiye ederim. Önsözde hayvan çiftliği kitabı ile oldukça güzel bir karşılaştırma da yer alıyor. Bu kitaba sadece bilim kurgu,ütopik demek yanlış olur. Kitaplığımda özel bir yeri olacak bir kitap olacak.
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,2bin okunma