“Kendinize mi alacaksınız?” sorusuna, “Hayır sevgilim için,” yanıtını verdi, ihanete uğramış güzel bir kadın, av malzemeleri satan bir dükkânda avcı bıçaklarını incelerken...
Haraptı şehirlerim; yoksul ve mutsuz; yarınından umutsuz. Tanımak zordu ya acul gezmelerde; ben sevdim onları yine de... Zaten bir şehir hemen açmaz kendini size; keşfedilmeyi bekler, dirhemle sunar maharetini; kusurunu gizler. O yüzden aceleye gelmez bir şehri gezmek; bir kadını sevmeye benzer. Telaşsız sohbetler ister, günü birlikte karşılayıp, birlikte uğurlamalar... Uzun yürüyüşler, keyifli molalar... Çünkü tıpkı bir kadın gibi, bir şehrin de sırrı, kuytularında gizlidir; çözmek, emek ister.
Sayfa 123 - İmge Kitabevi Yayınları
Reklam
"Kadınlar en çok sevgililer gününde terk ediyor"
İtalyan psikolog Elena Parchi ,son üç yılın sevgililer gününde yaptığı araştırmaların sonuçlarını açıkladı Parchi, 25 ile 55 yaş arasındaki 786 kadına "o günü ve sonrasını "sormuş ve çok şaşırtıcı bir sonuca varmıştı: "Kadınlar sevgililerini en çok sevgililer gününde terk ediyorlar"dı. Sevgililerin şenliği olması beklenen gün,
Sayfa 150 - undefined
Refik Halid'in 3 Nesil, 3 Hayat
Kadın ve erkeğin birbirlerinden uzak tutulduğu Abdülaziz devrinde aşkın "gizli ahlar, oflar, iç çekiş ve yürek üzüşlerle kendini gösterdiğini" anlatıyor. Aşk alametleri, "sararıp solmak, eriyip iğne ipliğe dönmek, hatta verem olmak"mış o zamanlar... Komşunun oğluna tutulan kız, penceresinin önüne bir parça kuru ekmek, bir limon ve bir kömür parçası koyarmış: Aşkından kömür gibi yanmış, limon gibi sararmış olduğunu anlatmak ve "Yeter ki evlenelim, bütün ömrümce kuru ekmek yemeye razıyım" mesajını göndermek için ...
İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi 29 Ocak 1923 akşamı Beyaz Köşk'e girerken başına geleceklerden habersizdi. Uşakizadelerin bir çay davetine katıldığını sanıyordu. Ama işin aslını kapıda Başyaver Salih'ten öğrendi. Davetin asıl sebebi Gazi Hazretlerinin nikahıydı ve nikahı da kendisi kıyacaktı. Müftü şaşırdı çünkü o güne dek dini nikahlar perşembe günleri kıyılırdı, oysa o gün günlerden pazartesiydi. Nikahın kıyılacağı odayı görünce ikinci şoku yaşadı. Kadınlı erkekli bir grup oturmuşlar, nikahın başlamasını bekliyorlardı. Müftü" Burada mı, kadın erkek bir arada mı?" diye sordu. "Emir böyle" dediler. Bu Türkiye'nin ilk alafranga nikahı olacaktı.
Sayfa 31 - İmge KitabeviKitabı okudu
''Bir kadın cesedine sarılmış bağırıyordu. Sonradan evlendiği karısıymış bu... Kadın dövünmeyi bıraktı bir ara... O zaman annem usulca yaklaştı babamın ölüsüne... Ağlıyormuydu bilmem. O ara gördüğüm annemin uzanıp babamın elini ellerine aldığı, bir süre öyle tuttuktan sonra, o artık soğumuş, o artık hiçbir şey hissetmeyen et parçasını öptüğüydü. Babam ölmüştü. Biz gelmiştik. Ve annem, babamın elini öpmüştü. Hepsi bu kadar ''
Sayfa 163 - İmgeKitabı okudu
Reklam
Geri111
117 öğeden 111 ile 117 arasındakiler gösteriliyor.