sevgili kitap okuyucuları ve çok sevgili profil okuyucuları: geçenlerde bir şiir paylaştım.. genelde şiir paylaşırım ve genelde bilenlerin beğenileri gelir bu şiirlere.. bir sabah siteye baktığımda, paylaşmış olduğum bir şiirin, bir gece içinde muazzam bir beğeniye maruz kaldığını gördüm.. halkımızın bir gece içinde şiire olan bakışının
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Sonradan öğrendim ki buram buram fanatizm ve maçoluk kokan reklamların altında bir kadın psikologun imzası varmış, insan hem psikolog hem kadın olunca tabii erkeklere özgü bir fanatizme çok daha elverişli simgelerle göz kırpabiliyor.
Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın.
Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.
Yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.
adamın bu cevabını genişlik olarak görenlerden nefret ediyorum...
__
“Çocuklu kadına yakıştı mı?” sorusu hemen eski eşe soruldu. Bir polemik çıkar, diye umuldu. Ama Cem Özer, erkeklik raconunda dönüm noktası sayılabilecek bir yanıt verdi. Dedi ki:
“Geriye çekilip baktım; ortada benimle alakalı bir şey olmadığını gördüm. Eski eşimin hayatına karışıp yargılamam nasıl mümkün olur. Bana, aldığı her kararda onu desteklemek düşer. Toza bulanırım, yine de ona toz kondurmam. Kaldı ki onu gülerken görmek hoşuma gitti. Mutluysa bana ancak halt etmek düşer.”
Şu cümleleri kuramadığı için kaç erkek melankolik, alkolik, katil, mahkûm oldu kim bilir?.. Ve kaç kadın huzurundan, evladından, evinden, işinden, canından oldu.
...
Cem Özer’in sözlerinde bu kuşakta kaybolmuş o eski sevda adamlarının yüce gönüllülüğü vardı.
Ayrılıp dost kalabilmek zordur. Nurgül Yeşilçay, böyle bir dostu olduğu için şanslı olmalı...
“Darısı ayrılanların başına!” derim.
__