Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bana bir şeyler anlat Canım çok sıkılıyor Bana bir şeyler anlat, anlat İçim içimden geçiyor Yanımdasın, susuyorsun Susuyor, konuşmuyorsun Bakıyor, görmüyorsun Dokunsan donacağım
Şehrin kirli saçlı kederi Ve efsunlu bir öğlen güneşiyle çağlıyor kanlı dere.. İçinde et bırakmış, can bırakmış bir şiir gibi adın. Yarama sardığım peygamber çiçeği kokusu Ve suyun ince belinden tutmuş bir sevda korkusu.. Başını eğdiğin küslüğün gölgesinde ağlıyor çiçekler. Düşüp kendimi incittiğim sabahlar kadar yorgun ve uykulu kalbim. Gecenin rengi kara.. Canımda tuttuğum, tuz ve yara
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Şehrin kirli saçlı kederi Ve efsunlu bir öğlen güneşiyle çağlıyor kanlı dere.. İçinde et bırakmış, can bırakmış bir şiir gibi adın. Yarama sardığım peygamber çiçeği kokusu Ve suyun ince belinden tutmuş bir sevda korkusu.. Başını eğdiğin küslüğün gölgesinde ağlıyor çiçekler. Düşüp kendimi incittiğim sabahlar kadar yorgun ve uykulu kalbim. Gecenin rengi kara.. Canımda tuttuğum, tuz ve yara..🥀💔
Şilan Avcı
Şilan Avcı
İçinde senden başka ses yoksa o ev ölüdür, dedim. Olur mu, dedi, bir tek sen olsan bile o evin içi dünyayla doludur. Yalnızlığı biliyorum, dedim. Hayal ve hatıradan yapılmış zamanı biliyorum. İnsan yüreğinin bir başına gezdiği yerleri biliyorum. Yaşayan bir sesten söz ediyorum. Kendi kendine konuşmak yerine birisine bir söz söylemekten. İçindeki
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmiyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor. Bütün sevgi sözleri kalbinde cezaya dönüyor. Kirpiklerin hiçbir güzellikle halkalanmıyor. Baktığın bütün sular yeraltına çekiliyor. Sevmek korkusu ayrılıktan çok önce acı veriyor. Dünyanın bütün
Reklam
Incinme değil bu
Durup dururken inciniyorsun. Kötü söz gerekmiyor bunun için. Sana söylenmesi de gerekmiyor sözün. Tam kirpiklerinin ucunda bir yarım ay, dudaklarında bir boyalı söz... Bir kırıcı gülüş yetiyor kapanman için. Saygısız ses, kibirli gövde, tüküren gözler... Kalabalık, tanrısından büyük! İskeletine kadar çekiliyorsun. Birisine bir söz söyleyeceksin; sessizlik boğucu; şu uzun ayrılığa bir özür, bir sitem... Kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun. İncinme değil bu, insana olan inancını yitirme! Yaranı evde bırakıp çıkıyorsun sokağa. Öyle acıklı bir uzaklık ki, şikâyetin sularını çoktan geçtin. Hiçbir şeye öfke duymuyorsun. İnsan boylu boyunca bir hastalık. İnsan korku. İnsan yıkım. İhtiraslarının külü insan. İnanmıyorsun artık. Anlamamak değil, inanmıyorsun! Can sıkıntısı değil, inanmıyorsun! Yaşamak korkusu değil, inanmıyorsun!.
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Butimar kuşu denize çok aşıktır. Öyle ki her gün sahile gider kanatlarını açar ve uçsuz bucaksız, güneşin altında parıldayan deryayı seyre dalar. Susadığı zaman da denizin kuruyacağı korkusu ile tek bir yudum dahi içemez. Sadece izler karşılık bulamadığı yârini. Sonunda vücudu dayanamaz ve susuzluktan can verir. Butimar bu aşkı ile benliğini de bir kenara bırakmıştır aslında. Çünkü Butimar çok yükseklerde uçan bir kuştur ancak üç durum ile karşılaşınca uçamaz, kar yağınca, müzik sesi duyunca ve aşık olunca. Uçamayan bir kuşa da kuş diyebilir miyiz? En basitinden bir olaydır uçmak kuşlar için. Ama Butimar bu basit olayı dahi yapamaz aşkı yüzünden. Butimar, Butimar’lığını da kaybetmiştir artık.
🇵🇸 "Ey şanlı ordu! Ey Kassam ordusu! Emin adımlarla yürütsün sizi Azim olan Allah. Sizinle gurur duyuyor İslam alemi, Gazze'nin, Filistinli bir babanın, annenin, çocuğun en büyük gururusun. Tüm dünya çocuklarının tek ve gerçek Kahramanı sizlersiniz, yalan oldu artık tüm sahtekarlar. Çocuklar kırmızı kefiyeh takan birini görünce Ebu
Reklam
Bir deli akıl çırpınıyor aramızda Rızık korkusu can korkusu baş mesele Çıplan dünyadan çıplan ve gövdenden O büyülü çiçekleri yol arın bir kere Başını eğmiş zalimleri dinlersin Dersin 'lokmam ellerinde' Filistin bir sınav kağıdı Her mü'min kulun önünde De gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda. Can korkusu gezmez ovamızda dağımızda. Her kuşede bir şîr yatar yatar toprağımızda. (Bayrağımızda görünen kan ile kılıçtır. Ovamızda, dağımızda can korkusu yoktur. Bizim toprağımızın her köşesinde bir aslan yatar.)
1.081 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.