kitabı çok sık gittiğim sahafın tavsiyesiyle aldım. kitabın adından mı, kapağından mı bilinmez, çok eski ve geleneksel bir kitap gibi gelirdi bana. okudukça olmadığını fark ettim, apayrı bir şeymiş meğersem.
kitabın başından sonuna bir ergenlesiniz, onun kafasının içindesiniz, o size bir şeyler anlatıyor ya da anlatmıyor--sıkılınca yarıda bırakıyor bazı şeyleri ve kendinizi bambaşka bir yerde buluyorsunuz.
kitabın dili oldukça sürükleyici, nitekim 16 yaşlarındaki liseli bir erkek çocuğunu okuyorsunuz. incelemelerin bazında kitabın abartıldığına ya da yinelenen ifadelerin (bittim buna, lanet olası..) kullanımının can sıkıcı olduğuna değinilmiş, ben de kitabın bu anlatımında amacına ulaştığını düşünüyorum, sinir bozucu olarak :)
sahi, kış geldiğinde ördekler nereye gidiyor acaba?