Belli mi olur? Bir kara düşün pembesi büyür solunda. Bir kayıp kuş yuvasını bulur sonunda. Bir çorak şehrin toprağı yeşerir. Bir can çekişen atın yarası iyileşir de vurulmaz. Belli mi olur? Belki bizim de sabrımız bir güzellikle armağana dönüşüverir. 🦋🧡
Ben hep bilirdim bu kadar can yaktığını ama ben hep severdim, çorbaya çatal daldirdigimi gören annem şahit,damdan seyrettigim yıldızlar şahit ama sen hep bu kadar gönül yarası
Umut bir öykü adı, baş ında önde gider.
Bir ayrım olur sonra, yarası dünde gider.
Bölüşür yaşanmışlar yaşanmakta olanı,
Anılarla umutlar barışık yönde gider.
Bir gün, bir an, bir yerde bir dönemeç belirir. Dengesini yitirir gecelerle gündüzler.
Yalanlara dönüşür korkular için-için.
Sıcaklığını keser duygular, düşünceler.
Tükenen sevilerin alışkanlıklarında,
Gittikçe donuklaşan ışıklar yanıp söner.
Karanlığı emzirir yığın-yığın gölgeler.
Can ateşi soluk göz-bebeklerine tüner.
Bir süre kanat çarpar artık yorulmuş bir kuş,
İnişinin kararan havalarından düşer.
Öyle bir kirpik yarası, öyle bir bağ dönmesi ki, çok uzak zamanları, yalnızlıktan içimde boğulan sözleri, taşlardan ağır şu can sıkıntısını soğumuş kalbimi sevgiyle iyileştiriyor, insan ediyor.
ACIYA KURŞUN İŞLEMEZ
Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır
Çığlıklarla parçalanmış uykularda
Buruşturulup atılmış aşklarda
Ve çalınmış mutluluklardadır
Ses ile yürek
Büyük rüzgârların o yanık şarkısı