Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çanakkale Boğazı'na baktıkça bir kıtayı bir kıtaya bağlayan su köprüsünün ne demek olduğunu anlarsınız. Hellespontos derlermiş ilkçağda ona, küçük Helle'nin boğulduğu deniz.
Reklam
O mayınları yapan Çanakkaleli ustalar, belli ki kara baruta bir miktar da besmele katmışlar.
Sayfa 198Kitabı okudu
Er kişi vatanıyla sağlam olur; Ne kadar sağlam vatan, o kadar sağlam insan.
Sayfa 127Kitabı okudu
1915 yılı Nisan ayında İstanbul'daki Anadolulu Ermenilerin tehciri başladı. Ben zaten askerdim. Mayıs ayında memleketten mektup gelmedi. İki kez cevaplı telgraf çekildi, cevaplanmadı. Üçüncüsünde "Burada değiller, bilinmeyen bir yere yollandılar," diye cevaplandı. Dedem Melkon seksen sekiz yaşındaydı. Annem Nanik elli beş, çocuklarım, Nurhan altı, Maranik dört, Arahit iki, Haço dokuz aylık, karım Voğıda yirmi dokuz yaşında. Bunlar nasıl yürüdüler? Dedem Suazeg çeşmesine kadar gidemezdi. Gahmıhlı Kürt Temer gelmişti. Lusnikler'in, bizim kuzenin halasının çiftçisiydi. Ben bildim bileli onların evinin çiftçiliğini yapıyordu. Bizim kadar Ermenice bilir ve konuşurdu. Getirdiği habere göre, Ermenileri 4 Haziran'da köyden çıkartmışlar. Demişti ki, evlerinin kapılarını, kilise kapısı gibi öpmüş ve ayrılmışlar. Evinizde, sizden birisi ölse, siz de birlikte ölmez misiniz? Artık çalışabilir misiniz? İşlerinizi, içeri dışarı sürdürebilir misiniz?.. Ben askerdim, emir altındaydım. Bırakırlar mıydı ki oturayım? Akşama kadar ortada olmak zorundaydım. Ordunun askeri arabalarına ekmek saymak, öküzlerin yürüyüşüyle ekmek yetiştirmek durumundaydım. Haydarpaşa'daki sevkiyata, Çanakkale veya Anadolu cephesine giden askerlere, Kadıköy'deki, Kuzguncuk'taki depo alaylarına, Haydarpaşa Hastanesi'ne...
Çanakkale'de zabitler arasında yayılan pek Taze bir havadis de Miralay Mustafa Kemal'in evvelsi gece cebindeki köstekli saat sebebiyle ölümden kurtulduğu yolundadır.
Reklam
İtilaf Devletleri’nin Gelibolu yarımadasını tekrar zorlayacaklarını hesaba katan Osmanlı karargâhı, muhtemel bir taarruza karşı boğaz savunmasını pekiştirmek, hasar gören topları onarmak ve yerlerine yenilerini koymak amacıyla bir dizi faaliyete girişti. Bu maksatla, Başkumandan Vekili Enver Paşa’nın 25 Mart 1915 tarihli emri ile 3. ve 15. Kolordularla, 5. Tümen ve Bağımsız Süvari Tugayı’ndan oluşan 5. Ordu Komutanlığı ihdas edilmiştir.
Sayfa 54 - Kutlu YayıneviKitabı okuyor
Düşman kuvvetleri Limni Adası’nı harekât üssü olarak alıp yığınaklarını buna göre düzenlemişlerdi.
Düşman Kuvvetlerinin Harekât Planları
Amiral Carden Çanakkale Boğazı’na taarruz amacıyla şöyle bir plan hazırlattı: 1) Çanakkale’nin girişinde bulunan tabyaların düşürülmesi. 2) Kepez’e kadar olan bölgedeki iç savunma tertibinin tamamıyla tahrip edilmesi. 3) Boğaz’ın en dar bölümünde konuşlandırılan tabyaların tahrip edilmesi. 4) Mayın tarlalarının temizlenmesi. 5) Boğazın en dar yerine hâkim olan istihkâmların saf dışı edilerek Marmara Denizi’ne girilmesi. Planın ilk maddesinde yer alan giriş tabyalarının düşürülmesi için donanmanın uzun menzilli toplarından yararlanılacaktı. Bu istihkâmların, donanmanın 4.000 metre mesafeden yapacağı atışlarla tamamen tahribi esas alınmıştı.
5. Ordu Komutanı’nın ana fikri, kıyı hattı yeterli ölçüde gözetlenip güvenlik karakollarıyla örtülecek, piyade tümenlerinin büyük kısımları, donanma topçusunun etkin menzili dışında toplu hâlde bulundurulacaktı. Bu savunma sisteminin esası, çok üstün olan donanma ateşinden korunmak, geniş cephenin her yerine yetişemeyen kuvvetleri serbest manevra imkânları içerisinde kullanabilmek, savunmaya oynak ve esnek bir nitelik vererek etkinlik kazandırmak şeklinde belirlenmiştir.
Reklam
Çanakkale Boğazı’na karadan ve denizden yöneltilebilecek saldırılara karşı Osmanlı’nın savunma planı şöyleydi: 3. ve 15. Kolordulardan oluşan 5. Ordu’nun savunma birlikleri; altı piyade tümeni (3., 5., 7., 9., 11., ve 19. Tümenler), 1. Süvari Tugayı, 64. Piyade Alayı ve dört Seyyar Jandarma Taburu (Gelibolu, Bursa, Çanakkale, Balıkesir) idi. 5. Ordu’ya Liman Von Sanders; 3. Kolordu’ya Tümgeneral Esat Bülkat Paşa, 15. Kolordu’ya ise Alman generali Weber Paşa komuta etmekteydi. 1. Bağımsız Süvari Tugayı, Saros Körfezi’nin kuzeyinde, Enez kasabasına kadar uzanan kıyı hattında, seyyar jandarma taburları aralık saha ile güney kanattaki Bababurnu dolayları Edremit Körfezi kesiminde gözetleme ve güvenlik görevine sürülmüşlerdi. 5. ve 7. Tümenler Gelibolu, Bolayır, Kavak kesiminde, 9. Tümen; Ağıldere’den itibaren Gelibolu yarımadasının kıyılarını korumakla görevlendirilmişlerdi. 19. Tümen; ordunun genel ihtiyat birliği olarak Bigalı Köyü bölgesinde, 3. ve 11. Tümenler Boğaz’ın dışındaki Anadolu Yakası kıyılarında (Kumkale-Ezine) konuşlandırılmışlardı. 5. ve 19. Tümenler, doğrudan ordu komutanlığına bağlıydı. 7. ve 9. Tümenler 3. Kolordu emrinde bırakılmış, Anadolu Yakası’ndaki 3 ve 11. Tümenlerden oluşan 15. Kolordu kurulmuştu.
Kasım 1914’te hazırlanarak Başkumandanlık Vekâleti’ne sunulan plana göre, Çanakkale Boğazı, denizden yapılacak taarruzlara karşı başlıca dört savunma bölgesine (Adalar Denizi Girişi, Kepez-Havuzlar, Soğanlı ve Kilitbahir bölgesi) ayrılmıştı.
Kütü'l Âmmare Zaferi Bildirisi
Arslanlar; 29 nisan 1916 1- Bugün Türklere şeref ü şan, Ingilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında şühedamızın ruhları şad ü handan pervaz eder- ken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. 2- Bize iki yüz seneden beri tarihimizde okun- mayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allaha hamd ü şükür
Çanakkale kıyılarında ise Türklerle İngilizler iç içeydi. İzmir’de Gazi Mustafa Kemal’le tanışan General Pelle dahil olmak üzere Fransızlar, Gazi Mustafa Kemal’e telgrafla başvurarak hemen arabuluculuğa giriş­tiler. İtalyan delegesi ise Türk görüşünü kabul ediyordu!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.