Bunun yanında hep ona muhtaç kalmaları için çocuklarının gelişimini özellikle engelleyecek, yani ülkedeki işsizliği azaltmak yerine sosyal yardımları arttıracaktı.
Gerçekten de yıllar içinde, dev bir Ponzi piramidi kurmuş ve iş bulmak isteyen gençten havalimanı ihalesi almak isteyen iş insanına kadar herkesi bu saadet zincirine dahil olmaya zorlamıştı.
Zamir’in yıllar sonra ABD dışişleri bakanına söyleyeceği gibi, ülkenin dış politikası şöyle özetlenebilirdi: “Blood for oil. Oil for food. Food for blood.”