GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER
M. NİHAT MALKOÇ
“Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi?
Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi?
Ne kaldı elimizde baharından, yazından?...
Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?”
(“Değer mi?”- Servet YÜKSEL)
Gönül telimizi
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Bir gün biz de böyle kaliteli filmler çekebilmek ümidiyle... Fakat Türkçe dublajda belki de dünyanın en iyisiyiz. Filmden beğendiğim replikler...
*Ölüm ancak hayata geçiştir. Bugün yaşıyoruz yarında yaşayacağız. Sadece farklı boyutlarda. (Mısır diriliş duası)
* Geçmiş asla sonsuza kadar gizli kalmaz.
* Güç kimseye verilmez, gücü kazanmak gerekir.
* Ölüm bir kapıdır ve gerçek asla sonsuza dek gömülü kalamaz.
* Biz yağmacı değiliz, biz antik eserleri kurtarıyoruz.
* -Düşünüyorum, düşünüyorum.
- Ne düşünüyorsun?
- Ben büyük ihtimal burada ölecegimizi düşünüyorum.
*Benim görevim değerli şeylerin düşman eline geçmemesini sağlamaktır.
* Sen kendinden başkasını düşünmez misin?
* Öldüm mü ? Ne oluyor? Ölmedin ama keşke ölseydim diyeceksin...
* İstediği kaostur. Başkalarına acı çektirmek.
* Kötülük bir patojense kabullenir. Mutlaka tedavisi vardır.
* Kaderini değiştiremezsin.
* İçinde bir yerde çıkmak için uğraşan bir adam var.
* Gördüklerin bilmen gerekenler...
* Şeytan sürekli ete bedene bürüneceği bir insan arar.
* İnsanlığın kurtuluşu söz konuysa bazı fedakarlıklar gerekir.
* Kötülük bir hastalıktır hem de bulaşıcı.
* Ölümden daha beter kaderler vardır.
* Hangi tarafin kazanacağını bilemeyiz. Karanlık mı aydınlık mı? İyilik mi kötülük mü?
* Şeytan asla durmaz.
* Bazen bir canavarla savaşmak için başka bir canavar gerekebilir.
Yunanlı bir yazarın kitabını ilk defa okuyorum.Genel anlamda güzel bir kitap Hayatın amacını sorgulayan,Dünyaya ait her güzelliği yeni görüyormuş gibi etkilenen bir karakteri anlatmış kazancakis Örnek olarak Bir adama, çiçek açmış bir ağaca, bir bardak serin suya da bakarak aynı biçimde gözlerini yumup sorar. Zorba her şeyi, her gün ilk kez
İnsanların insaniyet dedikleri şey, göz boyamak için icat edilmiş bir boyadır.
İnsaniyet maskesi taşıyan öyle milletler vardır ki maskelerinin altında canavarlar yaşar.
İnsaniyeti gören olmadı.
Kapitalizmin kölesi, beyaz yakalı bir plaza insanı olarak birkaç yıldır yıllık izne çıkamıyordum. İşlerin yoğunluğu, kendimin yerine bakacak –her işe koşturan- birini bulamadığımdan tatil yapamamıştım ama bu sene ant içmiştim, mutlaka çıkacaktım izne. Binbir zorluk sonucunda müdürüme imzalattım yıllık iznimi ve iki haftalığına da olsa kurtuldum
Conor, annesi kanserle savaşan bir çocuk. Bu yetmezmiş gibi okuldaki arkadaşlarıyla olan problemleri, babasının uzaklığı ve gece gördüğü kabuslarıyla başı oldukça dertte..
Kitabi okumaya başladığımda yumuşak bir hikaye olduğunu düşündüm. O kadar akıcıydı ki, başladığım gibi yüzüncü sayfasına gelmişim. Sonra birden tüm o gerçeklik boğazımda düğümlendi.
Conor için geceyarısı gelen bir canavar, ona üç hikaye anlatacağını ardından dördüncü hikayeyi ona Conor'ın anlatacağını söylüyor. Böylelikle maceramız başlıyor.
Conor'la ayni yaslardayken benim anneme de kanser teşhisi konulmuştu. Üstelik annem yakinimda degil çok uzakta tedaviye başlamıştı. O siralar hayatımın nasıl gectigini size kitaptan bir cümle ile anlatabilseydim, şu cümleyi seçerdim:
"İnanilmaz gibi görünse de, dünyanın geri kalanı için zaman akıp gitmeye devam ediyordu.
Bir şey beklemeyenler için."
Ve Conor'ın bize anlattigi hikayede, bu yasadigimdan bağımsız olarak kendimi buldum. Herkesin kendini bulacağını düşünüyorum.
Bu kitap benim unutulmazlarim arasında yerini aldi.
İçeriğini anlatmak istemedigim icin tanitimini kisa tutuyorum. Sadece genel konusuna değinmek istedim.
Ancak kitap canavarin "üç hikaye"si ile bana Kehf Suresi'ndeki Hz Musa kissasini hatirlatti. Dördüncü hikaye daima bizde :)
İmtihanlarimizdan en hayirli en güzel şekilde sıyrılabilmek duasıyla...
Yıldırım çarpan insanların yüzde 82'si erkektir. Aynı oran, yıldırım aşkı için de geçerlidir. :)) "Böylesine güzel olabilmek için, tabiat kanunlarındaki boşluklardan faydalanmış olmalı." "Ayaklarını soksa, Atlas
" Gel sana da yapayım," dedi Donna. Uykucu Tad'ın bu saatte ayaklanması görülmüş şey değildi.
"Telefon mu uyandırdı seni?"
"Hayır babacığım. Sana güle güle demek için kalktım. İlle de gidecek misin?"
"Evet yavrum, ama kısa sürede döneceğim." "Hiç de değil. Döneceğin günü takvimine işaretledim. Annem gösterdi. Canavar duasını her gece okuyacak."
"İyi ya işte." "Telefon edecek misin?"
"Gün aşırı." "Her gece et," diye tutturdu Tad. Babasının kucağına tırmanıp çakalını masaya koydu ve bir dilim kızarmış ekmeği kemirmeye başladı.
"Ne olur babacığım her gece et."
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
İslam'ın hayata çizdiği sınırları günümüzün sisi,çağımızın dumanı altında hâla görebilen ve bu sınırların görülebilir sınırlar olduğunu, İslam'ın şuuruna varmak gayretinde olan her Müslümana göstermek isteyen; başta piyasa dini olmak üzere insanı hakikate vardırmayan, gerçek ile hakikat arasına mesafe sokan dinlerin putlarının işlevsizliklerini gösterek kalemiyle onları yıkmaya çalışan; helal-haram dengesi içerisinden çıkacak hürlüğün "Batı Özgürlüğü"nden ne kadar uzak ne kadar özü gürleştiren bir sonsuzluk olduğunu idrak etmiş; zihnimize,kalbimize, ruhumuza teknoloji fırınında pişmiş, batı tabağındademokrasi,özgürlük, kapitalizm,sosyalizm,liberalizm,laiklik,bireycilik, toplumculuk ve çağdaşlık diye sunulan Medeniyet yemeklerinin yemek değil "Yem" olduğunu ve hepsinin "Tek Dişi Kalmış Canavar" lığını kokusundan anlayıp "Ne varsa dinimizde, İslâm'da var." hakikatini yıllardır il il,kitap kitap haykıran samimi bir dava adamının güzel kitaplarından biri.
Allah gayretini,mücahedesini,mücadelesini kabul etsin. İhlaslı kılsın. Bizi de bu güzel amellere dahil eylesin.Geçirdiği rahatsızlıktan dolayı Allah şifa versin.
İsmet'i Özel'i bolca okumak ve okutmak duasıyla...
düşün-sorgula-bil-anla
diğer yazılar : woto.com/mehdi
buraya çeşitli yerlere yazdığım yazıları kopyala-yapıştır olarak koyuyorum. mevzular değişiktir. fakat bütünlük içinde okunursa kasdedilen geniş çerçeveden daha net anlaşılır.
---
tüm müslümanların kuran-ı kerim etrafında İTTİHAD (birlik, birleşme) etmesi lazımdır. ittihada zarar