Can Yücel bir etkinlikte kürsüye çıkıp şiir okumaya koyulur. Öksürük nöbetleri başlar. "Öksürükler şiire dahil değildir!" diye uyarır dinleyicileri, şiirlerini okumayı bitirir, sahneden inmek üzeredir. Herkes şaşkındır. Hayret, Can Baba, ilk kez bir dinletiyi küfürsüz bitirmiştir. Salondaki tuhaflığı sezmiş gibi, yeniden mikrofona yönelir, "Akşam akşam kafanızı ...tim kusura bakmayın! der.
Sayfa 250Kitabı okudu
Can Yücel, mizahçı adamın zeki olduğunu bilir. İçinden mizah geçen adamdan zarar gelmeyeceğini de...
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Şiir yazan "özel" isimleri değil, şiir gibi yaşayan, hayatı şiir olan "cins" isimleri sever.
Sayfa 176Kitabı okudu
Belli bir yaştan sonra insanda çocuklaşma demeyeyim de, dünyaya çocuk açısından, çocuk gibi bakma ihtiyacı doğuyor. Zaten bazı şeyler de ancak çocukça anlatılabilir gibi geliyor bana.
Sayfa 107Kitabı okudu
Can Yücel, Sabahattin Ali'yi çok sever, ona hayrandır. Onu, yollarda, gümüşi saçlarıyla yanındakini bir söz salvosuna tutmuş sürükler götürürken gördükçe, zihnindeki yazar imgesi somutlaşır.
"Kendi kuşağımdan şairlerle aram şöyle yoktur; Türkiye'de iki tür insan var: Biri hırsızdır, öbürü hırslıdır. İkisinden de sıkıldım ben... Ama genç şairlere diyeceğim yok."
Reklam
110 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.