Hastayım, uyuyorum ara ara ilaçlardan ama uyanıkken de canım sıkılıyor yatmaktan, kitap okumazsam olmaz, yanımda duruyor. Bu da son dönem okuduklarımdan.
Öncelikle okuyup okumamak arasında çok gidip geldiğim bir kitaptı, her yerde sürekli görüyordum ve bu beni kitaba karşı ters yöne doğru itiyordu. Sonra bir şans vermeye karar verdim, ne kaybedebilirdim ki sonuçta.
1960'larda bir araştırma enstitüsünde tamamı erkeklerden oluşan ve eşitlik konusunda pek de bilimsel davranmayan bir ekiple çalışan kimyager Elizabeth Zott'un hikayesidir bu kitap. Bir de Elizabeth'in zekasına aşık olan Nobel adayı bir adam Calvin Evans'ın. Hikayemizde tıpkı hayatta olduğu gibi asla tahmin edemeyeceğimiz şeyler olur ve Elizabeth kendini bekar bir anne olarak ve Tv'de yayınlanan bir yemek programının sunucusu olarak bulur. Tabiki o programda da kadınlara sadece yemek yapmayı değil statükoyu değiştirmek için ne yapmaları gerektiğini de öğretir.Peki aralarda neler olmuştur? Mizah, gözlem ve capcanlı karakterler okumayı seviyorsanız bir şans verin derim bu kitaba.