Sen benim gönlümün vazgeçilmezi
Yani sen bir ömür benimsin dedi
Oldurur gözleri nice olmazı
Ruhumsun bedenim tenimsin dedi
Ben dedim ve sustum güldü yüzüme
Aşkını nakşetti fani özüme
Düşündüm ki onun güzel nazına
Sevgilim bir tanem canımsın dedi
Huzuru bulurmuş bakışlarımda
Dudaktan kalbine akışlarımda
Tenimi teniyle yakışlarında
Sen benim en mutlu yanımsın dedi
BİRİ UZAK MI DEDİ ?
kulaklarımda sesin ufkumda gök
maviden al’a ,al’dan turunca
yavaş çok yavaş akışla
gün gece kavuşmasıydı gök telaşta
yıldızı yoldaşı sırada
izledim izledim kirpik düş’te
Bir dostum geçen gün, olanca aldırmazlıkla bir bahis açtı. Benim aklımdan; ‘’Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın, Beraber ahde bağlandık, ne yapsan yâr-i cânımsın.’’ dizeleri geçer iken, o âniden; ‘’En sevdiğin şarkı ne senin?’’ diye soruverdi. Dedim Hüseynî Şarkı’dan, Şerif içli’den bahsetsem, ne der acaba? Ardından vazgeçtim, ‘’Göğü kucaklayıp getirdim sana, kokla; açılırsın…’’ diye başlayan bir şarkı vardı ama tam hatırlayamadım sanki dememe kalmadan o; ‘’Bilmiyorum. Ama bir şarkı var ki, ’Her gece uyku diye yattığım sensin.’ diyor.’’ dedi. Ne hoş. Hem madem öyle, güne uyandığın sabahın, günaydının, sıcaklığın, eline koluna çöken uykunun o mayhoş güçsüzlüğü, göz bebeklerinin gülen yüzü de o olmaz mı? Bilmiyorum. Ama bence madem öyle, o sabah gözünü açtığında izlediğin tavan bile bir başka güzel görünür sanki göze. Netîcede türküvâri şeyler bunlar, olur mu olur.