228 syf.
10/10 puan verdi
Tevrat’ın 10 emrinden altıncısı: ’Lo tir’tsach.’ Ve yine, tüm ilahi dinlerdeki o büyük çağrı: “Öldürmeyeceksin” Öldürmek kan dökmeden ibaret değil… “Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında ve idam sehpalarında gerçekleştirmiyor, adım başında bu
Öldürmeyeceksin
ÖldürmeyeceksinHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 2020376 okunma
Ve dönüp dolaşıp geleceğe inanan bizler o eski çağrıyı yineleyeceğiz: ‘Öldürmeyeceksin!’ Yeryüzündeki bütün yasa kitapları gün gelip cana kıymayı yasaklasa, hatta savaşta öldürmeler ve cellat eliyle can almalar da bu yasak kapsamına girse, yine de söz konusu çağrı susmayacak. Çünkü tüm ilerlemelerin, insan olmaya yönelik tüm çabaların temelinde saklı yatan çağrıdır bu. Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki..
Reklam
“Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında ve idam sehpalarında gerçekleştirmiyor, adım başında bu cinayeti işliyoruz. Çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorladığımız yetenekli gençleri öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, ikiyüzlülüğe sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz. Mal mülk sahibi olmak tutarlı bir sosyalizm için nasıl hırsızlık sayılıyorsa, tutarlı inanç sahipleri için de yaşama karşı çıkışlar, tüm hoyrat davranışlar, umursamazlık ve aşağılamalar öldürmekten başka şey değildir.”
son zamanlarda okuduğum en güzel pasajlardan biriydi;
Ve geleceğe inanan bizler o eski çağrıyı yineleyeceğiz:"öldürmeyeceksin!" Yeryüzündeki bütün yasa kitapları gün gelip cana kıymayı yasaklasa,  hatta savaşta öldürmeler ve cellat eliyle can almalar da bu yasak kapsamına girse, yine de çağrı susmayacaktır. Çünkü tüm ilerlemelerin, insan olmaya yönelik tüm çabaların temelinde saklı yatan
Sayfa 56
"Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemi yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında ve idam sehpahalarında gerçekleştirmiyor, adım başında bu cinayeti işliyoruz. Çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorladığımız yetenekli gençleri öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, ikiyüzlülüğe sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemi gerçekleştiriyoruz. Mal, mülk sahibi olmak tutarlı bir sosyalizm için nasıl hırsızlık sayılıyorsa, davranışlar, umursamazlık ve aşağılamalar öldürmekten başka şey değildir. "
Reklam
Öldürmeyeceksin!” Yeryüzündeki bütün yasa kitapları gün gelip cana kıymayı yasaklasa, hatta savaşta öldürmeler ve cellat eliyle can almalar da bu yasak kapsamına girse, yine de çağrı susmayacaktır. Çünkü tüm ilerlemelerin, insan olmaya yönelik tüm çabaların temelinde saklı yatan çağrıdır bu. Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında ve idam sehpalarında gerçekleştirmiyor, adım başında bu cinayeti işliyoruz. Çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorladığımız yetenekli gençleri öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, ikiyüzlülüğe sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz. Mal mülk sahibi olmak tutarlı bir sosyalizm için nasıl hırsızlık sayılıyorsa, tutarlı inanç sahipleri için de yaşama karşı çıkışlar, tüm hoyrat davranışlar, umursamazlık ve aşağılamalar öldürmekten başka şey değildir. İçinde yaşanılan zaman öldürülebileceği gibi, geleceğin kendisi de öldürme eylemine konu yapılabilir. Biraz espriyle karışık kuşkuya başvurularak genç bir insanda bir yığın geleceğin canına okunabilir. Dört bir yanda yaşam bekliyor bizi, dört bir yanda gelecek çiçek açıyor, oysa biz hep birazını algılıyoruz bunun, pek çok şeyi ayaklarımızın altında ezip geçiyor, adım başında öldürüyoruz.
Yapı Kredi Yayınları/Storytel e Kitap
O kadar çok şey var ki
Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında ve idam sehpalarında gerçekleştirmiyor, adım başında bu cinayeti işliyoruz. Çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorladığımız yetenekli gençleri öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, ikiyüzlülüğe sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz.
“Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz.”
Ve geleceğe inanan bizler o eski çağrıyı yineleyeceğiz : "ÖLDÜRMEYECEKSİN!". Yeryüzünde bütün yasa kitapları gün gelip cana kıymayı yasaklasa , hatta savaşta öldürmeler ve cellat eliyle can almalar da bu yasak kapsamına girse , yine de çağrı susmayacaktır. Çünkü tüm ilerlemelerin , insan olmaya yönelik tüm çabaların temelinde saklı yatan
Reklam
Hermann Hesse
"Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Dört bir yanda yaşam bekliyor bizi, dört bir yanda gelecek çiçek açıyor, oysa biz hep birazını algılıyoruz bunun, pek çok şeyi ayaklarımızın altında ezip geçiyor, adım başında öldürüyoruz."
Bu fazla iyidi
Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında ve idam sehpalarında gerçekleştirmiyor, adım başında bu cinayeti işliyoruz. Çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorladığımız yetenekli gençleri öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, ikiyüzlülüğe sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz. Mal mülk sahibi olmak tutarlı bir sosyalizm için nasıl hırsızlık sayılıyorsa, tutarlı inanç sahipleri için de yaşama karşı çıkışlar, tüm hoyrat davranışlar, umursamazlık ve aşağılamalar öldürmekten başka şey değildir, içinde yaşanılan zaman öldürülebileceği gibi, geleceğin kendisi de öldürme eylemine konu yapılabilir. Biraz espriyle karışık kuşkuya başvurularak genç bir insanda bir yığın geleceğin canına okunabilir. Dört bir yanda yaşam bekliyor bizi, dört bir yanda gelecek çiçek açıyor, oysa biz hep birazını algılıyoruz bunun, pek çok şeyi ayaklarımızın altında ezip geçiyor, adım başında öldürüyoruz.
Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme eylemini yalnızca o aptal savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında gerçekleştirmiyoruz. Çünkü adım başı bu cinayeti işliyoruz. Yetenekli gençleri çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorlayarak öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir biçimde sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, riyakarlığa sapıp onaylar tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz.
Sayfa 54 - ykyKitabı okuyor
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.