Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
VASİYETNAMESİ "Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum: 1. Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki İş Bankası tarafından nemalandıralacaktır. 2.Her seneki nemadan bana nisbetleri şerefi mahruz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda 1000, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira Rukiye ve Nebile'ye şimdiki 100'er lira verilecektir. 3.Sabiha Gökçen'e bir ev alabilecek kadar para verilecektir. 4. Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emirlerinde kalacaklardır. 5. İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır. 6. Her sene nemadan mutebakı miktar, yarı yarıya Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına tahsis edilecektir. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Sayfa 275Kitabı okudu
Kuşkusuz Atatürk çok üstün zekaya sahip bir insandı. Kendisinin asker olduğunu biliyorum ama özünde bir bilgin olduğuna inanıyorum. Çankaya ve Anıtkabir'deki kitaplığına bir bakın. Ne kadar çok okuyan bir insan olduğunu görürsünüz. Özellikle tarih ve dil konusunda! ama kendisi asker olmak ve büyük bir asker oldu. Hiçbir yenilgi almayan tek Osmanlı paşasıydı. İki kez , biri Ruslarla karşılaştığında , bir de Filistin cephesinde yenmedi ama geri çekildi. Ama geri çekilirken kendisi , başka komutanlar gibi birliklerinin önünde değil , en arkasında yer aldı!
Sayfa 197 - Prof. Dr. Geoffrey LewisKitabı okudu
Reklam
Menfaat karşısında küçülenlerden, büyük yetişmez.
Atatürk'ün 57 yıllık yaşamında okuduğu bilinen kitap sayısı 3997'dir. Bu kitapların 1741'i Çankaya Köşkü'nde, 2151'i Anıtkabir'de, 102'si İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde, 3'ü Samsun Gazi İl Halk Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Atatürk okurken önemli gördüğü yerlerin altını çizer ve notlar alırdı. Çizilen yerlerde imler (işaretler) de bulunurdu. İmlerin anlamları: xx: önemli xxx: çok önemli müh.: mühim ç.müh.: çok mühim D: dikkat ?: Fikre katılmıyorum. Tümcelerin altı kırmızı veya mavi kalemle çizilmiştir. Kırmızı, önemli düşünce; mavi, önemsiz düşünce, demekti. Atatürk'ün altını çizdiği yerler ve üzerine düştüğü notlar "Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar" başlığıyla (24 cilt-12.000 bet) yayımlanmıştır. Kaynak: dusunceyolu.com/tarihsel-paylas...
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın Mısır'da, Filistin'de, Arabistan'da, Suriye'de..v.s karşı karşıya kaldığı zorlukları akıcı bir dille anlatan ve Çankaya'yı okumuşlar için içinde bol şekilde Falih Rıfkı nefesini hissedeceğiniz, tarihi bir kitap.
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20119,9bin okunma
631 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
1968'de basılmış ve "sansürlenmiş" kitabı olsa da, Atatürk'ün meşhur Çankaya Sofrası müdavimlerinden Falih Rıfkı'nın "kendi gözüyle" Atatürk'ü ve dönemi anlatan kitabı. Taraflı yazılmış olsa da akıcı üslubu nedeniyle keyifle okuduğum eserlerden.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,810 okunma
Reklam
Bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor: Atatürk'ün Çankaya Köşkü'ndeki bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Atatürk'ün geçeceği yolu kapadığını gördük. Ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Ata, havuz etrafındaki kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım: ''Emrederseniz derhal keselim Paşam.'' Bir an yüzüme baktı, sonra: ''Sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin!'' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Salih Bozok anlatıyor: Bir gün Çankaya civarında bir köylü evine gitmiştik. Girdiğimiz kulübede, ihtiyar bir köylü ile karısı oturuyordu. Bize ikram ettikleri kahveleri içerken Atatürk, köylü ile konuşmamı söyledi. Ben bu emre itaat için ak sakallı köylüye ilk aklıma gelen suali sordum: ''Gazi'yi tanır mısın baba?'' İhtiyar beni, saçma sapan bir sual sormuşum gibi alaycı bir şekilde süzdü: ''Gazi'yi tanımayan mı var?'' dedi ve ilave etti: ''Ben görmedim ama her hafta Hacı Bayram Veli Camii'nde cuma namazı kılarmış. Ta göbeğine kadar sakalları varmış. Melek gibi nurlu yüzü, Peygamber gibi mübarek bir ihtiyarmış!'' Gülmemi güç tutarak, Atatürk'ün sakalsız ve genç yüzüne baktım.O, kaşlarını kaldırarak kendini tanıtmamamı emretti. Dışarı çıktığımız zaman da güldü ve: ''Varsın, o da öyle bilsin. Hakikati öğrenmek belki biçarenin hayalini yıkar, onun hayalindeki şirin sakallıyı öldürüp sevgisini kaybetmekte ne mana var? ''
Teşbihte hata olmaz derler. Mareşal Petain, İkinci Dünya Harbi'inde Almanlarla işbirliği ettiği için Fransız vatanseverleri tarafından idama mahkum edilerek bir zindan köşesinde ölmüştür. Fakat Mareşal Petain'in Birinci Dünya Harbi'nde Fransız ordusuna kazandırdığı şeref, bir milli şeref olarak kalmıştır. Hatta o şeref Petain'in adından ayrılmamıştır. Hiçbir Fransız politikacısı, Petain'in ne kadar kötü bir Fransız olduğuna kendi milletini inandırmak için, Fransa tarihinin bir şerefine hakaret ve iftira etmeyi düşünmemiştir.
Sayfa 357Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.