Atatürk, milleti için elinden gelen her şeyi yapmış, en büyük Türk kumandanı, devlet adamıdır. Kelimelerimiz yetmez Atatürk konusunda...
Sayfa 32 - Ahmet Taşağıl
Özlüyoruz Atamızı onu rahmetle minnetle anıyoruz daima...
"Şu şekilde bitirelim. Kitapta şöyle bir şey demiştik? Büyük adamların pek azı böyledirler; ama daha azı vefatlarından sonra dahi özlenirler. Bizim özlediğimiz gibi..."
Reklam
"Cumhuriyetin kurucu kadrosu için ateizmden bahsediyorlar. Fevzi Paşa'yı düşünün. Genelkurmay başkanının namaz kıldığı bir ateizm olur mu ya? Cumhuriyet dönemi ateist bir dönem değildi. İsmet Paşa'nın evinde ramazan yaşanıyor. Hatta Atatürk'ün kendisi itaat ediyor ramazanın kurallarına..."
Müthiş..
Şunu da söylemem lazım. Atatürkçülük bir ideoloji değil, bir dünya görüşüdür. Bir tavırdır hatta. Almanların "Weltanschauung" dedikleri şeydir. Bunu yok edemezsiniz. Bir esastır. İşte insanlar Anıtkabir'i ziyaret eder, özler falan... Benim zamanımda kimse Nutuk'u okumazdı ama şimdi öyle değil..
"Bir asker olmasına rağmen barıştan yana olması bizim için büyük bir şanstır. Dünyada böyle adamlar azdır. Onu evrenselleştiren durumlardan biri budur.."
Marmara ve Ege'nin olmadığı bir Türkiye.. Düşünmesi bile korkunç!
"Bursa'yı Antalya'yı, İzmir'i kurtarmakla uğraşmayın, olacak şey değil, tükeniriz, elimizdekini de kaçırırız" diyorlar. Yani Anadolu ve Doğu Anadolu ile yetinelim diyorlardı. Ancak Atatürk'ün kafasındaki geleceğe ait savaş hedefi çok daha farklı ve doğru olanıydı. Atatürk olmasaydı ne olurdu sorusunun cevabı burada saklıdır. Belki yine bir Türkiye olurdu ama sınırları dar bir Türkiye. Marmara ve Ege'nin olmadığı bir Türkiye..."
Reklam
Atam ile aynı yazarları okumuş olmak nasıl müthiş bir duygu..
"Tabii dediğiniz gibi gerçek bir kitap tutkunudur. Cephede bile kitap okuyacak kadar kitapseverdir. Binlerce kitap okumuş bir adam. Biraz da onun için büyük bir adam. Okuduklarının başında Reşat Nuri geliyor. Şiir de seviyor. J. J. Rousseau'nun İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı adlı eseri Fransızcadan derinlemesine okuduğu biliniyor. Çankaya Köşkü kitaplığının taranmasıyla bu bilgiler artabilir..."
"Atatürk için bir kahraman diyorsak bunun sebepleri var da, diyoruz. İşte onlardan birisi daha. Bütün harp boyunca hiçbir riske girmeden, hayatından endişe etmeden, rahat içinde kalabilirdi orada. Ancak o hem cesur bir adam hem de işini yapmak isteyen bir asker. Kendisi zorluyor, beni cepheye gönderin diyor. Israrla yazışarak muharebe hakkını istiyor. "Arkadaşlarım ateş hattındayken burada kalmam doğru değil," diyor. Cepheye tayin ettiriyor kendisini. Burada hırslı bir kumandanın, yerinde duramayan bir dâhinin Sofya'dan kurtulma sancıları vardır..."
"Şu bir gerçek ki İstanbul onun da gözbebeği idi... Hatta diyebilirim ki, Fatih Sultan Mehmed'den sonra, bu defa Mustafa Kemal Paşa'nın Türk ordusu şehri yeniden fethetti.."
"Atatürk'ün anne ve baba tarafı Balkanlar'a yerleştirilmiş Yörüklerden. Türkmenler yani. Babası tek erkek çocuk olarak kalıyor lakin babasının amcasından dolayı soyları devam ediyor.."
Reklam
"Sultan II. Abdülhamid'in modernleşme faaliyetleri ise, dedesi ile babasının yapmak istediklerini tamamlayan ve bütün kurumlarıyla gerçek anlamda modern bir devlet ve milletin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Mustafa Kemål Atatürk'ün yaptıkları bütün bunların bir sonrası ve sonucudur.."
"Devleti 33 yıl idare eden Sultan Abdülhamid, hiç toprak kaybetmemiş, yedi düvele karşı tavizsiz mücadele etmiştir" deniliyor. Ancak bu iddia hiçbir tarihi gerçekliğe dayanmıyor. Bilakis, Sultan II. Abdülhamid devrinde kaybedilen toprakların listesi bir hayli kabarıktır.."
En sevdiğim Sefiller bile ...Ben "Şok"..
"Mesela Namık Kemal Bey'in "Evrâk-ı Perişan"ı, Mehmed Murad Bey'in "Tarih-i Umumisi, Ah- med Midhat'ın "Üss-i İnkılab"ı, İbn Haldun'un "Mukaddimesi, Ziya Paşa'nın "Endülüs Tarihi", Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"si; Sámi Paşazâde Sezâî'nin "Sergüzeşti, "Billur Köşk"ü, "Hoca Nasreddin"; "Mızraklı İlmihál", "Kısas-ı Enbiya", "Muhammediye": Victor Hugo'nun "Sefiller"i, ve Dante'nin "Cehennem"i sansürlüy-düler. Liste böylece uzayıp gidiyor.."
"Maalesef, itimatsızlığın neticesi olarak jurnal ve sansür uygulamaları II. Abdülhamid döneminin özelliklerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Kantarın topuzu kaçmıştır.."
"Evet, bugünkü modern futbolun başlangıcı kesin olarak Sulman Abdülhamid'in saltanat yıllarına tekabül ediyor.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.